Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu; 7 Ekim 2023 Cumartesi akşamı yeni sezonu iki söyleşi, bir konserle açtı.
Prof. Dr. İlber Ortaylı “Almanlar ve Kültür” başlıklı “Girişte Solda” söyleşisine katıldı. Ardından konser öncesi sohbetinde orkestra şefi Murat Cem Orhan ile solist soprano Hanna-Elisabeth Müller, eserlere ve bestecilere dair bilgi verdi. CRR Senfoni Orkestrası konserde; Tüzün, R.Strauss ve Brahms yapıtları seslendirdi.
CRR’de 7 Ekim’de ilk etkinlik; Prof. Dr. Ortaylı’nın katıldığı “Girişte Solda” söyleşisiydi. Girişin serbest olduğu etkinlikte Ortaylı; Alman edebiyatçıları ve felsefecileri üzerine konuştu ve “Strum und Drang” akımının etkileri üzerinde durdu. Konser öncesi sohbetinde şef ve solist, eserlerin kendilerine yansıyan iç dünyaları hakkında bilgiler verdi. Saat 20.00’de başlayan konserin başında Orhan, yaz aylarında CRR çatısı altında yaptıkları çalışmalardan bahsetti.
(Ersin Antep & İlber Ortaylı)
MÜNİH VURGUSU…
Konser programında gizli bir Münih vurgusu vardı. Şehir; “Avrupa’nın bilim, sanat, teknoloji ve yazarlar başkenti” olarak biliniyor. “Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür” anlayışıyla Atatürk’ün yeni devletin anlayışına yerleştirdiği bilim, sanat, edebiyat ve teknoloji vurgusu konserde de ön plana çıktı. 38. vefat yıldönümüne denk gelen günde Cemal Reşit Rey’e de ithaf edilen konserde ilk olarak Ferit Tüzün’ün “ansızın akla gelen buluş” anlamına gelen “kapriçyo” formunda yazdığı eseri sunuldu. “Türk Kapriçyosu”, genç Cumhuriyetin olanaklarıyla gönderildiği Münih’te 1956’da yazılmıştı. Ardından Münihli besteci Richard Strauss’un, yaşamının sonlarında ülkesinden uzakta olduğu İsviçre’de yazdığı, büyük bir dinginlik ve huzur içeren yapıtı, “Son Dört Şarkı”; başarılı kariyerini sürdüren soprano Hanna-Elisabeth Müller solistliğinde seslendirildi. Müller gayet sakin, becerikli ve naif bir yorum ortaya koydu. İkinci yarıda yer verilen Johannes Brahms’ın “1. Senfonisi”; bestecinin kendisini Beethoven’ın öğrencisi olarak gördüğü bir anlayışla yazılmıştı. İlk notasıyla son notası arasında 21 yıl olan, 22 yaşla 43 yaş arasındaki bakışlarını aynı partisyonda yansıttığı eser; Avusturyalı müzik eleştirmeni Eduard Hanslick tarafından “yürek ısıtan sanat ışığı” olarak nitelenmişti. CRR Senfoni Orkestrası üyeleri, özenli soloları ve grup hareketleri sayesinde senfonideki Liszt, Wagner esintilerini, son bölümde Beethoven vurgusunu iyi şekilde yansıttı. Orhan’ın konserin başında naif şekilde yeni izleyicilere hitap olarak söylediği “eserin formunun son notasında tamamlanması sebebiyle bölüm arasında alkışlanmaması gerekliliği” ifadesine karşılık, kendini tutamayan izleyicinin alkışları duyuldu ve diğer dinleyiciler tarafından sessizlik için müdahale edildi.
BİLİM SANAT
Murat Cem Orhan yönetimindeki CRR Senfoni Orkestrası’nın bu sezondaki vurgusu; “bilim, sanat, edebiyatı merkezine alan Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yaş günü” ve Beethoven’ın 200. ilk seslendiriliş yıldönümü gelen “9. Senfonisi”ndeki insanlığa dair idealler… Her etkinlik, bu ışığa yönelik; dokusu ve ana fikri “temeli kültür olan Cumhuriyet” olacak. ([email protected])