AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazının ardından açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Ankara başta olmak üzere AKP belediye başkan adaylarının pazar günü açıklanacağını belirtti.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
ANKARA ADAYI İÇİN TARİH BELLİ OLDU
“Geçtiğimiz pazar İstanbul merkezli olarak bazı büyükşehirlerle illerin açıklamalarını yaptık. Şimdi bu hafta da pazar günü Ankara merkezli olarak büyükşehirler ve kalan illerin açıklamasını yapacağız. Şu anda ön açıklamaları arkadaşlarımız yapıyor. Pazara yetiştirmeye gayret ediyoruz. Pazar günü inşallah Ankara merkezli olarak büyük ihtimalle ATO Kongre Salonu’nda bu toplantımızı yapıp yine büyükşehirlerle kalan illerimizin açıklamasını yapacağız. Bugün yine il merkezimizde İstanbul’umuz ve çevreyle ilgili bir çalışmayı bugün yarın devam ettireceğiz.
“CUMHUR İTTİFAKI KARŞI YAKADA OLANLARA HÜSRAN YAŞATACAK”
Cumhur İttifakı olarak bizim başından itibaren gayet samimi bir havada Cumhur İttifakı olarak neler yapabiliriz, arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyor, arkadaşlarımızın yaptığı çalışmalarda geldikleri nokta nedir bunların değerlendirmesini yapıyoruz. Yine Devlet Bey’le dün bu minval üzere çalışmamızı yaptık. Malum Manisa ve Mersin’de büyükşehir olarak şu anda MHP çalışmalarını sürdürüyor. Onlar da bu çalışmalarda gayet güçlü bir şekilde gerek Büyükşehir adayı noktasında gerek ilçeler üzerindeki çalışmalarını birlikte arkadaşlarımızla yürütüyorlar. Diğer büyükşehirlerde de bizimle yine aynı kararlılıkta çalışmaları yürütüyoruz. Çok çok emin adımlarla inanıyoruz ki bu seçimlerde Cumhur İttifakı karşı yakada olanlara beklemediği bir hüsranı yaşatacaktır. Bu konuda teşkilatlarımız çok güçlü el ele vererek çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
“HEPSİ ORANTISIZ GÜÇ KULLANIMIDIR”
Orantılı bir eylem söz konusu değil. Bu yapılanların hepsi de orantısız güç kullanımıdır. Bu orantısız güç kullanımını şu anda Amerika aynı şekilde İsrail Filistin’de de yapmakta. İran, bütün bunların karşısında kendini nasıl korur ona bakmakta. İngiltere zaten Amerika’yla beraber bu süreç içerisinde adımını atmıştır, atmaya devam ediyor. Şu anda Kızıldeniz’i bunlar adeta kan gölüne çevirme hevesindeler ve Yemen Husilerle şu anda bütün güçlerini kullanmak suretiyle, bölgede ister Amerika olsun ister İngiltere olsun onlara karşı gereken cevabı verdiğini ve vereceğini söylüyor. Bu konuda en ufak bir rehavete yer olmadığını da ifade ediyorlar. Şu anda çok değişik kanallardan değişik haberler alıyoruz. Husilerin gerek Amerika’ya karşı gerek İngiltere’ye karşı çok başarılı savunmalar yaptığını, başarılı cevaplar verdiğini farklı kanallardan alıyoruz.
İSRAİL’İN FİLİSTİN’E SALDIRILARI
Şu an itibariyle savunmalarını yapmaya başladılar. Bizim vermiş olduğumuz bütün belgeler ciddi manada Lahey’de iş görüyor ve bu belgeleri artırarak vermeye devam edeceğiz. İnanıyorum ki şu anda bizim teslim ettiğimiz o belgeler ağırlıklı olarak görsel belgeler de söz konusu ve bu belgelerle İsrail orada mahkum olacaktır. Bunu bekliyoruz. Çünkü Lahey Adalet Divanı’nın adaletine de inanıyoruz. Bugün itibariyle İsrail kendini savunuyor. Savunurken de tabi savunmadan falan bahsediyor, nasıl bir savunmaysa. İsrail burada savunma değil taarruzla bir defa açık hava hapishanesi durumunda olan Filistin’e karşı ayın 7’sinden itibaren bölgeyi kan gölüne çevirdi. 22-23 bin orada sadece Filistinliye öldürdüler, şehit ettiler. Biz de alabildiğimiz kadarını çocuklardan, kadınlardan yaşlılardan alıp şu anda hastanelerimizde tedavi ettiriyoruz.
Önümüzde bunların hepsini görüyoruz. İsrail kimi aldatacak ya? Bir defa, Netanyahu’nun artık kaçacak deliği yok, savunacak hiçbir imkanı yok. Ben Cumhurbaşkanı Herzog’u bu noktada çok daha samimi bir havada görüyordum. Son zamanlarda o da Netanyahu’ya özendi, çok farklı açıklamalar yapmaya başladı. Tayyip Erdoğan’a sözlü saldırılarla ellerine bir şey geçmez. Çünkü Tayyip Erdoğan’ı sözlü saldırıyla bitiremezler, çünkü biz hakikatin peşindeyiz. Hakkın yanındayız, mazlumların yanındayız ama onlar zalimliklerinin gereğini yapıyorlar. Sonucun da ben iyi olacağına inanıyorum. Hiçbir zaman mazlumlar kaybetmedi, hep zalimler kaybetti.”