İlk defa ebeveyn olanlar genellikle bebeğe nasıl bakacakları konusunda tedirgin olabilirler. Peki, annelerin kendilerini daha iyi hissetmesini sağlayacak tüyolar nelerdir? İşte yeni anne olanlar için faydalı 10 öneri…
Anne adayları, mutluluk ve endişenin bir arada olduğu hamilelik sürecini bazı kurallara dikkat ederek, zorlukları en aza indirebilir ve böylece hem sağlıklı hem de keyifli bir hamilelik geçirebilirler. Peki, annelerin kendilerini daha iyi hissetmesini sağlayacak tüyolar nelerdir? İşte yeni anne olanlar için faydalı 10 öneri…
YENİ ANNE OLANLAR İÇİN FAYDALI 10 ÖNERİ
1. Kendinize bakım için fırsat verin:
Yeni ebeveynlerin çoğu, bebekleriyle ilgilenirken kişisel ihtiyaçlarını göz ardı etmeye ve kendi bakımlarını ikinci plana atmaya eğilimlidir. Ancak lohusalık döneminde kendinize zaman ayırmak ve sağlıklı alışkanlıkları sürdürmek önemlidir. Bebeğinizle geçirdiğiniz zamanı sevgiyle değerlendirirken, kendi ihtiyaçlarınızı da göz ardı etmemeye özen gösterin. Bebeğiniz büyüdükçe, kendinize ayırdığınız zamanın artacağını unutmayın. Günlük rutinlerinize basit ama etkili alışkanlıkları dahil ederek, bedeninize ve ruhunuza iyi gelecek fırsatlar yaratın. Unutmayın ki, kendinize zaman ayırmak sadece size değil, aynı zamanda bebeğinize de fayda sağlar.
2. Kendinizi hayattan çekmeyin:
Diğer annelerle sadece bebeklerle ilgili konuşmak istemiyorsanız, bu tamamen anlaşılabilir bir durumdur. Farklı konulara yönelmek veya anne olmadan önce ilgi duyduğunuz şeylere geri dönmek iyi gelebilir. Yürüyüşlere çıkarak, yeni bir hobi edinerek veya eski ilgi alanlarınıza dönerek zihinsel ve duygusal dengeyi sağlayabilirsiniz. Yazmak, çizmek, şarkı söylemek veya sadece sessizce dinlenmek gibi aktiviteler, annelik dışında bir kimliği korumanıza ve yaşamın farklı renklerini deneyimlemenize yardımcı olabilir. Bu tür etkinlikler, sadece size değil, aynı zamanda anneliğinizi de besleyebilir.
3. Suçluluk hissetmeyin:
Yeni bir anne olarak bebeğinizi çok sevmenize rağmen annelikle ilgili karmaşık duygular yaşamak oldukça normaldir. Doğum sonrası yaşanan duygusal iniş çıkışlar, beklenen coşku duygusunu hemen hissetmeyi engelleyebilir ve bazen suçluluk veya “İyi bir anne olabilecek miyim?” endişelerine yol açabilir. Ancak unutmayın, bu duyguları yaşayan tek kişi siz değilsiniz. Yeni anneler arasında oldukça yaygın olan bu duyguları anlamak ve kabul etmek önemlidir. Bazen suçluluk hissi, bebeğinize iyi bakıp bakamadığınız veya annelik rolünüzde başarılı olup olamayacağınızla ilgili endişelerle de bağlantılı olabilir. Ancak bilin ki anneler, çocukları büyüdükçe ve her yaşta kendilerini sorgularlar. Şimdilik, bebeğinizle birlikte olmanın tadını çıkarın ve kendinize nazik olun.
4. Temizliği takıntı haline getirmeyin:
Bebek doğduktan sonra, temizlik ve düzen konularında daha titiz ve dikkatli hale gelmek oldukça yaygındır. Yeni doğmuş bebeklerin hassas bağışıklık sistemlerini korumak için özenli olmak önemlidir. Ziyaretçilere ellerini yıkamalarını hatırlatmak, evi düzenli olarak havalandırmak gibi temel hijyen kuralları uygulanabilir. Ancak temizlik ve hijyen konusunda aşırıya kaçmamak da önemlidir. Bebeklerin bağışıklık sistemlerinin sağlıklı bir şekilde gelişmesi için ortamın aşırı steril olması gerekmez. Gereksiz yere temizlik yapmak ve sürekli olarak detaylara odaklanmak, takıntı haline gelebilir. Dinlenmek yerine sürekli temizlik yapma isteği, bu konuda bir takıntı olup olmadığını düşündürmelidir. Genel bir temizlik ve düzen sağladıktan sonra hala aşırı detaylara odaklanıyorsanız, gerçekten gerekli mi diye kendinizi sorgulamak önemlidir. Bebeğinizin sağlıklı bir şekilde büyümesi için dengeli bir yaklaşım benimsemek önemlidir.
5. Planlar yapın ama takıntı yapmayın:
Bebek doğduktan sonra günlük yaşamınızın dinamikleri büyük ölçüde değişebilir ve bu yeni düzene alışmak bazen zorlayıcı olabilir. Bebeğinizin bakımıyla kendi ihtiyaçlarınızı dengelemek önemlidir. Uykusuz geçen günlerde yapılacaklarınızı not almak, zihinsel berraklığınızı korumanıza yardımcı olabilir. Pratik çözümler düşünmek ve günlük yaşamı organize etmek için basit yöntemler geliştirmek faydalı olabilir. Bu süreçte yalnız olmadığınızı unutmayın. Eşinizle birlikte bebeğinizin bakımını ve günlük işleri paylaşmak önemlidir. Yeni baba olmanın getirdiği şaşkınlıkla birlikte birlikte hareket etmek, güvenli ve destekleyici bir ortam oluşturabilir. Bebeğinizin ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra kendi ihtiyaçlarınıza da zaman ayırmayı unutmayın. Basitçe yapılacaklar listesi oluşturmak, yaşamınızı düzenlemenize ve daha organize olmanıza yardımcı olabilir. Bu süreçte moralinizi yüksek tutun ve birlikte yaşam çemberinin içinde sıkıca tutunun.
6. Eğlenin ve rahatlayın:
Bebeğinizin sürekli emmek istemesi, gaz sancılarıyla ağlaması gibi durumlar, bebeğin ilk günlerinde ve aylarında sıkça karşılaşılan normal durumlar arasındadır. Bebeğinizle bir bütün olarak hissetmek ve ona ihtiyacını karşılamak da doğal bir ebeveynlik duygusudur. Bu dönemde yaşananlar herkes için öğretici ve büyüme sürecine katkı sağlayan deneyimlerdir. Bebeklerin ihtiyaçlarını anlamak bazen zor olabilir ve herkes farklı önerilerde bulunabilir. Eğer bu durumlar sizi bunaltıyorsa, kendinize molalar yaratmak önemlidir. Müzik dinlemek, dans etmek, komedi programları izlemek gibi eğlenceli aktiviteleri bebeğiniz büyümeden de yaşamınıza dahil edebilirsiniz. Eğlenceyi hayatınızdan eksik etmeyin, hatta çocuk şarkıları bile olsa bu tür aktivitelerin enerjinizi yükselttiğini görebilirsiniz.
7. Umutlanın ve iyimser olun:
“Bebeğim sürekli ağlıyor” gibi sorularla zihniniz karışıyor olabilir. Doğumdan sonra evdeki ilk gün, hayal ettiğiniz bebekli yaşam ile örtüşmeyebilir, özellikle evdeki kalabalık arttıkça… İlk kez anne olanlar için, gelecek yaşamınızın hep bu şekilde geçeceği hissine kapılmanız doğal olabilir. Uyku düzeniniz bozulduğu, bedeniniz toparlanmaya çalıştığı ve bebeğinizin sürekli ilgiye ve bakıma ihtiyaç duyduğu için bazen depresif ve çaresiz hissedebilirsiniz. Ancak unutmayın ki lohusalık dönemi, coşkulu ve hüzünlü anların iç içe geçtiği inişli çıkışlı günlerden oluşur, ancak bu dönem geçicidir. Yalnız olmadığınızı bilin ve anneliğin sevgi dolu doğasını kendinize yöneltin. Bebeğinizin yeterince beslendiği ve sağlıklı geliştiği konusundaki endişelerle umutsuzluğa kapılmayın; kendinize güvenin ve bu sürecin bir parçası olarak kendinizi kabul edin.
8. Yeni arkadaşlar edinin:
Yeni anne olduğunuzda bir süreliğine sosyal yaşamınızdan uzaklaşmanız çok doğal. Ancak bu durum elbette ki sonsuza dek sürmeyecek! Evde uzun süre vakit geçirmek zorunda kaldığınızda, aklınız dışarıda olup bitenlere takılabilir. Aslında, annelik size sosyal çevrenizi genişletmek için birçok fırsat sunar. Doktor ziyaretlerinde, parklarda veya anneler için düzenlenen etkinliklerde yeni arkadaşlar edinebilirsiniz. Bebekleriniz büyüdükçe, beraber yapabileceğiniz yeni aktiviteler bulabilirsiniz. Bu fırsatlardan çekinmeyin ve bir “Merhaba” deyin. Annelik, size yepyeni ve anlamlı arkadaşlıklar kazandırabilir. “Emiyor mu? Sütün geliyor mu?” gibi sorular sizi bunaltmış olabilir. Ancak yeni anneler olarak, bu tür sorular sohbet başlatmak için iyi bir başlangıç olabilir. Bu soruların cevapları üzerinde fazla durmadan, sadece bebekli yaşamın güzelliklerini paylaşın ve birbirinize destek olun.
9. Anlatmaktan çekinmeyin ve içinizi dökün:
Arkadaşlarınız, sizi ve küçük bebeğinizi görmek için sabırsızlanıyor. Akrabalardan oluşan ziyaretçi akını geçtikten sonra bir günü arkadaşlarınıza ayırmayı düşünebilirsiniz. Bebeğiniz ve sizin için ferah, konforlu ve huzur dolu ortamlar evin dışındaki hayata bebeğinizle birlikte alışmanız için de fırsat sunar. Arkadaşlarınızdan bu tür yerleri araştırmalarını veya evlerinde sizi ağırlamalarını isteyebilirsiniz. Bebeğinizle dışarı çıktığınızda kendinizi anne kimliğinizle görmek tuhaf hissettirebilir veya buluşmalar bebeğinizin ihtiyaçları nedeniyle planladığınız gibi geçmeyebilir. Ancak fazla beklentiye girmenize gerek yok. Arkadaşlarınızın odak noktası siz ve bebeğiniz olacak, bu da sizi keyiflendirecek. Dışarı çıkma tekliflerini mümkün olduğunca değerlendirin. Bu tür buluşmalar, bebeğinizle birlikte dış dünyayla bağlantı kurmanızı sağlayacak ve sosyal çevrenizi genişletecektir.
10. Eşinizle yalnız kalın ve ilişkinizi besleyin:
Bebek doğduktan sonra eşler arasındaki ilişki bir daha eskisi gibi olmayacakmış gibi görünür. Aslında karı-koca ilişkisi yepyeni bir boyut alır ve aile olmanın tadı da bambaşkadır. Yaşamınıza katılan bebekle birlikte ilişkiniz de değişime uğrar ve biriniz anne, biriniz baba kimliğini alarak ilişkiye devam eder. Karı-kocalık ilişkisi içine artık anne ve baba olmak da eklenir ve zaman zaman fikir ayrılıkları olabilir. Bebekli yaşam ne kadar yorucu olursa olsun kadın-erkek ilişkinizi ayrıca beslemeyi unutmayın. Eşiniz doğumdan sonraki ilk günlerde ne yapacağını bilemeyebilir. Yeni anne olarak ihtiyaçlarınızı dile getirmekten çekinmeyin. Yakınlarınızdan gelen yardım tekliflerini kabul edin ve baş başa kalma fırsatlarını değerlendirin. Bir saatliğine bile olsa iki sevgili gibi vakit geçirmek ilişkinizi canlı tutar. Bebeğinizle birlikte gelişen ilişkiniz sizin için keyifli hale gelmeye başlar.