Yargıtay’ın, “yargı krizinde” Anayasa Mahkemesi’ni (AYM) eleştirmesine hukukçulardan tepki geldi. Tuncay Alemdaroğlu, “Yargıtay, anayasa değişikliğine zemin hazırlamak için açıklama yapmıştır. Bu yanlıştır” dedi. Kazım Yiğit ise “Yargıtay’ın açıklamasındaki mantığa göre istinaf da Yargıtay kararını tanımaz” diye konuştu.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararına uymamasıyla başlayan krize ilişkin açıklama yapan Yargıtay Başkanlığı, dairenin kararını savunarak AYM’yi eleştirdi. Ardından anayasal ve yasal düzenleme çağrısı yaptı. Hukukçulardan Yargıtay’a da tepki geldi.
Eski Ankara Baro Başkanı Tuncay Alemdaroğlu, Yargıtay’ın açıklamasında kesinleşmiş Yargıtay kararlarının da herkesi bağladığının anımsatıldığına işaret ederek “Doğrudur ancak anayasanın 153. maddesinde AYM’nin kararlarının da yargı organlarını bağladığı düzenleniyor. Yargı organıysan, AYM kararlarına uymak zorundasın. Mahkemeler arasındaki uyuşmazlıklarda AYM esas alınır” dedi. Alemdaroğlu, yeni anayasa tartışmalarına da değinerek, “Yargıtay Başkanlığı, anayasa değişikliğine zemin hazırlamak için böyle bir açıklama yapmış. Bana göre yanlış yapmıştır. Yargıtay’ın böyle bir açıklama yapmasını yadırgıyorum, doğru değil. Hukuki inandırıcılığını tartışılacak noktaya getirdi. Yargıtay başkanı taraf olmuştur; olayı çözmesi gereken kişi, çözümsüzlükte taraf olmuştur” diye konuştu.
‘İSTİNAF ÖNEMLİ’
Avukat Kazım Yiğit Akalın ise açıklamada, bireysel başvuruların kötüye kullanıldığı yönünde imaların bulunduğuna işaret etti. Yargıtay’ın onadığı FETÖ’nün kumpas davalarından olan Balyoz davasının, AYM’nin kararı üzerine bozulduğunu ve kumpasın çöktüğünü anımsatan Akalın, “15 Temmuz’u önleyenler arasında Balyoz’dan kurtulan çok sayıda subay var. Bunlar unutuluyor” dedi.
Dairenin kararının hatalı olduğunu belirterek, “Bu çok net” diyen Akalın, “Yargıtay’ın kararları nasıl kesinse ve buna yerel mahkemeler, istinaf uymak durumundaysa, AYM kararları da böyle. AYM’nin kararları kesindir, kimse sorgulayamaz. Eleştiriyorsanız makale yazarsınız. Yargıtay olarak bu durumu böyle eleştirirseniz, istinaf mahkemeleri de ‘Yargıtay’ın verdiği her karar hukuka uygun olmuyor, sen hukuka uygun karar vermedin, yasada verilen yetkiyi aştın’ deyip uymayabilir. Yerel mahkemeler de istinafın bozma kararlarına ‘Uymuyorum’ diyebilir. Bunun sonu gelmez. Kabul etmemiz mümkün değil. Anayasayı değiştirebilecek Meclis çoğunluğu iktidar tarafında yok. Bu tartışmalar sadece yargıya ve güvenilirliğine zarar veriyor” ifadelerini kullandı.
‘ÇARPIK VE ŞAŞI BAKIŞ’
Prof. Dr. Mehmet Köksal “Anayasa mahkemelerinin ve bireysel başvuru hakkının olduğu hiçbir hukuk düzeninde, AYM görev ve yetkileri bu kadar çarpık yorumlanmamıştır. Ama Yargıtay bunu başarmıştır. Yargıtay Başkanlığı’nın açıklaması hukuka çarpık ve şaşı bakmatır. ‘Yazıklar olsun; hukuk, bir yüksek mahkeme eliyle siyasallaştırılıyor ve katlediliyor’ demekten başka seçeneğim kalmıyor” dedi.
ADAYLIĞINI ‘MHP DESTEKLİYOR’ İDDİASI
AYM kararına direnen Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin üyelerinden Hakan Yüksel’in, 2022’de evlenen kızının nikâh şahitleri arasında dikkat çeken isimlerin olduğu ortaya çıktı. Yüksel’in kızının nikah şahitleri arasında, sık sık AYM’yi hedef alan MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, dönemin Genelkurmay Başkanı olan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve AYM Başkanvekili Hasan Tahsin Gökcan da bulunuyor. Gökcan, Yüksel’in suç duyurusunda bulunulması yönünde oy kullandığı, Can Atalay hakkındaki ihlal kararının altında imzası olan isimlerden biri.
Öte yandan Yüksel, Mayıs 2021’de de Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na aday olmasıyla gündeme geldi. Yüksel’in adaylığı, kamuoyuna “MHP’nin desteklediği iki adaydan biri” olarak yansıdı. 2012’de zamanaşımı nedeniyle düşen Madımak Katliamı Davası’nda duruşma savcısı olarak bulunan Yüksel, davanın düşmesi yönünde görüş bildirmiş, bu nedenle avukatların tepkisini çekmişti.