Seçim yenilgisinin iktidar kanadında yankıları sürerken, yandaş Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan da dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Kaplan yazısında Mücahit olarak yola çıktık. Sonra sırasıyla evvela müteahhit olduk, ardından da her şeye müsait tespitinde bulundu.
31 Mart Yerel Seçimleri’ndeki yenilginin etkisi iktidar kanadında devam ederken, yandaş basından da dikkat çeken bir değerlendirme geldi.
Yandaş Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, “Sistemi dönüştürmek için çıktık yola ama sistem tarafından dönüştürüldük sonunda! Neden peki?” başlıklı yazısında, seçim yenilgisinin nedenlerine dikkat çekti.
“SİSTEMİ DÖNÜŞTÜRMEK DEĞİL, YIKMAMIZ GEREKİYORDU”
“Mücahit olarak yola çıktık. Sonra sırasıyla evvela müteahhit olduk, ardından da her şeye müsait” görüşünü dile getiren Kaplan, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
“Sistemi dönüştürmek değil, yıkmamız gerekiyordu. Putları değiştirmek değil, yıkmaya soyunmalıydı. Müslümanlar, ekonomiye yön vermeyi, ekonomiyi büyütmeyi hedefleri hâline getirdikleri zaman, asla sistemi dönüştüremezler, sistem tarafından dönüştürülürler. Önce zihnin Müslümanlaştırılması lazım şart! Çağdaş hurafelerden temizlenmesi arındırılması kaçınılmaz. Çağdaş hurafelerden temizlenmesi arındırılması kaçınılmaz.
Önce Müslüman zihnini, şahsiyetini inşa etmeden ekonomik refahı hedeflerseniz, o ekonomi refah sizi felaha, kurtuluşa eriştirmez; aksine sizin yok oluşunuzun yapı taşlarını döşer. Müslümanlar, teknolojiyi kültürün önüne geçirerek hareket ederlerse, kendilerini entelektüel bir çıkmaz sokağın eşiğine sürüklerler ve hareket / manevra kabiliyetlerini bitirirler. Müslümanlar başkaları ile değil, kendileri ile uğraşmazlarsa, dünyayı değiştirecek, yaşanabilir bir hayat-dünya, ufuk ve umut kaynağı bir medeniyet önerisinde bulunamazlar.
Önce insan yeşerteceğiz, sonra toprak aşka gelecek, meyve verecek… Bu ülke, adam yetiştirecek adamlarını yetiştirebildiği zaman yol almaya başlayabilir, yol olma konusunda mesafe kat edebilir.”