Varlığına dair yeni kanıt bulundu: ‘Gizli gezegen’

Yıllardır bazı gökbilimciler, Güneş sistemimizin uç kısmındaki olağandışı davranışların en iyi açıklamasının keşfedilmemiş başka bir gezegenle yapılabileceğini öne sürüyor. Bu, Güneş sistemimizin epey uzak noktalarında, Güneş’e bizden 250 kat daha uzaktaki cisimlerin yörüngelerinin açıklanmasını sağlıyor.

Teorinin popülerleşmesine katkı sunan gökbilimci Konstantin Bogytin, kendisi ve ekibinin bu gezegenin varlığına işaret eden daha fazla kanıt bulduğunu söylüyor. Bogytin yeni çalışmanın “Gezegen 9’un gerçekten orada olduğuna dair bugüne kadarki en güçlü istatistiksel kanıtı” sunduğunu belirtiyor.

Independent Türkçe’nin aktardığına göre, bilim insanları yeni çalışmada bir dizi Neptün ötesi cismi ya da NÖC’yi inceledi; bu teknik terim, Güneş Sistemi’nin ucunda ve Neptün’ün ötesindeki cisimler için kullanılıyor.

Yeni çalışmada Neptün’ün yörüngesiyle etkileşime girdiği için hareketleri dengesizleşen bu cisimler incelendi. Bu istikrarsızlık cisimlerin anlaşılmasını daha zor hale getirdiğinden, 9. Gezegen ihtimalini araştıran gökbilimciler genellikle analizlerinde bunları kullanmaktan kaçınıyor.

Öte yandan bu cisimlere bakan araştırmacılar onların hareketlerini anlamaya çalıştı. Dr. Bogytin’e göre en iyi açıklama, bu hareketlerin henüz keşfedilmemiş başka bir gezegenden kaynaklanması. 

Ekip bu cisimlerin yörüngelerinin, Neptün gibi etraflarındaki dev gezegenler, Samanyolu’ndan gelen “Galaktik gelgit” ve yanlarından geçen yıldızlar da dahil çeşitli şeylerden nasıl etkilendiğini anlamak için bir dizi simülasyon gerçekleştirdi.

Öte yandan Dr. Bogytin, en iyi açıklamanın 9. Gezegen’i içeren modelde yer aldığını söylüyor. Bu cisimlerin davranışlarının farklı açıklamaları (bir zamanlar bunların yörüngesini etkileyen başka gezegenlerin daha sonra ortadan kalktığı önermesi gibi) da olduğunu belirten araştırmacılar, hâlâ en iyi açıklamayı 9. Gezegen teorisinin sunduğunu öne sürüyor.

Araştırmacılar, Vera C. Rubin Gözlemevi’nin faaliyete geçmesiyle 9. Gezegen’in var olup olmadığının daha iyi anlaşılacağını ifade ediyor. Halihazırda Şili’de inşa edilen bu gözlemevi açıldığı zaman bu uzak cisimlerin davranışlarını anlamak üzere gökyüzünü tarayabilecek.

Ekip makalelerinde şöyle yazıyor:

“Keşfin bu yaklaşan aşaması, Güneş sistemimizin uzak bölgelerindeki gizemler hakkında kritik bilgiler sağlamayı vaat ediyor.”