Su uzmanı Prof. Dr. Yusuf Demir, Türkiye’de su seferberliği başlatılması çağrısında bulunarak, 2040’lı yıllarda su krizlerinin yaşanabileceğine ve insanların doğal afetler yüzünden ülkelerinden göç etmek durumunda kalabileceğine dikkat çekti.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Demir, Türkiye’nin su fakirliği sınırında olduğunu, bu nedenle suyun bilinçli tüketilmesi gerektiğini vurguladı.
“CİDDİ BİR KRİZLE KARŞI KARŞIYA KALABİLİRİZ”
Prof. Dr. Yusuf Demir, 2040’lı yıllarda dünyada su krizleri çıkabileceği belirterek, şöyle konuştu:
“Su kaynakları konusunda, mevcut kaynaklarımızın kullanımı konusunda hem de küresel iklim oluşturacağı afetler konusunda çok ciddi anlamda bir krizle karşı karşıya kalabiliriz. Bunun için toplumu bilinçlendirmek, şimdiden gerekli tedbirleri almak en önemli hedefimiz olmalıdır. Bundan önceki Tarım ve Orman Bakanımız ‘Su Verimliliği Seferberliği’ başlatmıştı. Bugün biz diyoruz ki Türkiye’de su seferberliğini başlatmamız lazım. Çünkü suyu tanımadan, suyu anlamadan, öğrenmeden problemlere yaklaşımımız çözüm üretmez. 2040’lı yıllarda yaşanması muhtemel su krizlerine karşı hazırlıklı olmamız lazım. Bu konuda tüm duyarlı insanlara çağrı yapmak istiyorum. Gelin hep birlikte su seferberliğine başlayalım. Aksi takdirde su stresi, su fakirliği sınırında olan ülkemizde böyle devam ederse önümüzdeki yıllarda yaşayacağımız problemler artarak devam edecektir.”
YEREL YÖNETİMLERE ÇAĞRI!
Yerel yönetimlere önlem almaları çağrısında bulunan Prof. Dr. Demir, şunları kaydetti:
“Yerel yönetimlerimizin bu konuda daha aktif rol almasını sağlayabilmek, mutlak suretle yerel yönetimlerin kendi su birimlerini oluşturarak, -bunlar su yönetim veya su verimlilik birimleri olabilir- bunları oluşturarak çözümler üretmeleri gerekiyor. Önümüzdeki süreç bizim için çok önemli. Bütün halkımızı bu işe katabilmek, seferberlik başlatabilmek çok önemlidir.
Ben toplumun bir akademisyeni, aydını, duyarlı bir insanı olarak diyorum ki benim açımdan bugün bir başlangıçtır. Su seferberliğini başlatmak önemlidir. Gelin hep birlikte bu taşın altına vücudumuzu koyalım. Önümüzdeki süreçte insanlar çok ciddi tehlikelerle karşı karşıya kalabilir. Ani seller, yağışlar, doğal afetler sonucu insanlar artık ülkelerinden göç etmek riskleriyle karşı karşıyadır. Bugün yaşadığımız krizlere baktığımızda da aslında merkezinde su olduğunu görüyoruz. Toplumlumuzu bilinçlendirmek hepimizin görevidir.”