TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, “CHP ve HDP’den bağımsız hareket eden, sosyalizmi savunan, cumhuriyetçi, laikliği, bağımsız ve egemen devleti savunan bir partinin sesinin yükselmesi ve oyunun artması” hedeflerinin olduğunu, bu nedenle seçime kendi adaylarıyla gireceklerini, kendilerinden güçlü bir sol parti adayı olması durumunda onu destekleyebileceklerini söyledi. Türkiye’de giderek artan bir “ırkçı-dinci” kutuplaşması olduğunu söyleyen Okuyan, “Bu karşı karşıya geliş, Türkiye Cumhuriyeti’ni dağıtır. Irkçı-dinci kutuplaşmasını bozamazsak, Türkiye ağır sonuçla karşılaşır” dedi.
TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, Ankara’da gazetecilerle bir araya gelerek, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
14 Mayıs seçimleri için “son seçim” ya da “uçurumdan önceki son çıkış” değerlendirmelerinin yanlış olduğunu, sonuçlarının ağır olacağını söylediklerini belirten Okuyan, “Düşündüğümüz gerçekleşti. Kendini kandıran, kendini kandırmasa da toplumu kandıran muhalefet tarzı yüzünden Türkiye ağır travma içine girdi. Bu travma kalkmadı. Yeni seçimle ortadan kaldırırız diye bir şey yok. Özellikle yoksul insanlarda çok ağır travma var” dedi. AKP’ye oy verenlerin de Türkiye’nin gidişatına dair endişeleri olduğuna işaret eden Okuyan, “Türkiye toplumunun çok geniş kesiminde ciddi umutsuzluk var” derken, “Daha önce işlevini yitirmiş, son derece umutsuz görüntü veren parlamento, daha da karardı. Türkiye tarihinin en gerici, en sağcı parlamentosu olarak değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı. Yerel seçimlere yönelik “Büyükşehirler de giderse yıkılırız, ölürüz, biteriz” gibi söylemlere izin vermemek gerektiğini belirten Okuyan, Meclis içinde iktidarı tehdit eden bir denge olmadığını kaydetti. Yaşanan gerilimlerin, AKP ve devlet içindeki gerilimler olduğuna dikkat çeken Okuyan, “Erdoğan’ın, tarihin en rahat dönemine gireceği sanılırken, devlet ve AKP içerisindeki gerilimler ön plana çıkmaya başladı. Sağcılar, sağcılarla rekabet ediyor artık. Türkiye’de sağın sağla karşıya gelmesinin sorumlusu, Türkiye soludur. Çünkü Türkiye solu, solculuğu unuttu uzun süredir. Bunda da en büyük günah CHP’dedir. CHP, Türkiye solunun üzerine kurduğu baskıyla, düşürdüğü gölgeyle operasyonun başını çekti. Bu operasyona sonradan HDP de eklendi” ifadelerini kullandı.
“IRKÇI-DİNCİ KUTUPLAŞMASI”
Türkiye’de ciddi bir tarikat örgütlenmesi olduğuna işaret eden ve “Din bir kez siyasallaştı mı sınır tanımaz” diyen Okuyan, bunun karşı kutbunda da milliyetçilik olduğuna işaret etti. Okuyan, “Sol birikim, kendisi oyun kuramadığı için yurttaşlar bu iki kesim arasında kalıyor” dedi. Siyasal İslam’ın karşı kutbunda bulunan milliyetçiliğin ırkçı temelli olduğunu, kendini Atatürk milliyetçisi olarak tanımlayan özgürlükçü ve ırkçılığın yanından geçmeyen kesimin buraya dahil olmadığına işaret eden Okuyan, “Bugün, milliyetçiliğin beslendiği zeminde ırkçılık var” diye konuştu. Türkiye’nin demografik yapısının değiştirildiğini ve bunun karşısında durmak gerektiğini vurgularken, Arap düşmanlığının da son derece tehlikeli olduğunu söyledi. “Laik kesimlerin milliyetçi siyasetten etkilenmeye başlaması ve ırkçı bir takım yöntemlerin peşinden gitmesi, daha liberal olup İslamcı kesimin daha sivil toplumcu, daha özgürlükçü olduğunu düşünerek tekrardan siyasal İslamla flört etmeye başlaması başımıza gelebilecek en büyük felaketlerden bir tanesi” ve “Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu sağdan soldan sorgulayan, meşru bir birim olmadığını söyleyenlerin sayısında artış var” değerlendirmelerinde bulunan Okuyan, “Türkiye Cumhuriyeti’nden rövanş almaya, cumhuriyeti dönüştürmeye çalışanların olduğunu, bazılarının da yıkma derdinin bulunduğunu” söyledi. Okuyan, “Siyasal İslamcılar ile ırkçı, milliyetçiler karşı karşıya gelirse, siyasal İslamcılar karlı çıkar. Bu karşı karşıya geliş, Türkiye Cumhuriyeti’ni dağıtır. Irkçı-dinci kutuplaşmasını bozamazsak, Türkiye ağır sonuçla karşılaşır. Erdoğan’ın bu iki kutbu yönetme kabiliyeti azalıyor” ifadelerini kullandı. Okuyan, “laik konusunda duyarlılığın son yıllarda ilk kez solun elinde bayrak haline geldiğini ancak herkes kendince laikliği keşfettiğini, sermaye gruplarının dahi kendince Atatürk öyküsü yaratmaya başladığını” kaydetti.
“LAİKLİK GEREKLİ”
Türkiye’de yaygın bir cumhuriyetçi birikim olduğuna işaret eden Okuyan, “AKP’ye oy veren herkes cumhuriyetle kavgalı değil. Emekçilerin ayağa kalkması için laiklik gerekli” diye konuştu. TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’a ilişkin yargıda yaşanan krizi değerlendiren Okuyan, bu durumun yazılı tüm kuralların uygulanmamasına kadar varabileceği uyarısında bulundu.
“BEKÇİLER DİKMEk İSTİYORUZ”
Yerel seçimlerde 3 hedeflerinin olduğunu söyleyen Okuyan, “Komünist belediyeciliği daha yaygın ve iddialı hale nasıl getiririzin yollarını arıyoruz. Birkaç yerde belediye başkanı seçtirme gibi bir iddiamız var. Bu yerlerden biri Hatay Defne. Belediye başkanlığı kazanabilecek bir etkiye sahibiz. Yıkılmış bir kenti ayağa kaldırma iddiası taşıyacağız. İkinci hedefimiz belediye meclislerine olabildiğince çok kişi sokmak. İhaleler, rant hesapları, imar konularının hepsinin döndüğü yerlere bekçiler dikmek istiyoruz. TKP’linin olduğu yerde dolap çeviremezsiniz” dedi. Üçüncü hedeflerinin ise “CHP ve HDP’den bağımsız hareket eden, ne dediği belli, sosyalizmi savunan, eşitlikçi, cumhuriyetçi, yurtsever, laikliği, bağımsız ve egemen ülkeyi savunan bir partinin sesinin yükselmesi ve oyunun artması” olduğunu vurguladı. “Halkımızın CHP-AKP ikiliğine düşmesini istemiyoruz” diyen Okuyan, her il ve ilçede aday çıkarmayabileceklerini aktararak, “Ama belediye meclisine aday göstereceğiz. İddialı olduğumuz ilçe, beldeler var. Büyükşehirlerdeki eğilim, her yerde aday çıkarmak” diye konuştu. Başka bir sol partinin adayının güçlü olduğu yerde onları destekleyebileceklerini söyleyen Okuyan, Defne’deki sol ittifakın aday çıkarmasına ilişkin de “Defne’de erken yol aldık. Başka aday lehine çekilmemiz, ittifakın içinde yer almamız mümkün değil” ifadelerini kullandı.
“CHP’YE OY VERMEYECEĞİZ”
Okuyan, yerel seçimlerde yapmayacakları bir şeyin de “CHP’ye oy vermemek” olacağını vurguladı. Okuyan, “Yapmayacağımız şey; CHP’ye ve DEM Parti’ye oy vermek. Türkiye solunun, CHP ve HDP’den ayrılması gerekiyor. TKP, CHP’ye hiçbir zaman oy vermedi. İmamoğlu’nun tartışmalı seçimi de dahil. Bu kararımıza İstanbul da dahil. Kritik büyükşehirler de dahil. Türkiye solunda bazı partilerin, CHP ile pazarlık eğiliminde olduğunu görüyoruz, bu hoşumuza gitmiyor” dedi. Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’nun başkanlığının bir ittifak sonucu olduğunu, devam ettirmek istediklerini vurgulayan Okuyan, Maçoğlu’nun başka bir yerden de aday olabileceğini, görüşmelerin sürdüğünü kaydetti. Okuyan, “Maçoğlu, komünist başkan kimliğiyle birden fazla şeyi başardı. Algılarda değişiklik meydana geldi. Alınmış bir karar yok. Kadıköy gündemdeki yerlerden biri. İstanbul’daki birkaç ilçede daha değerlendirme yapılıyor; Bakırköy, Şişli, Üsküdar gibi. İzmir’de de birkaç ilçe gündemde” dedi. Okuyan’ın, “Kürt coğrafyasında aday çıkaracak mısınız?” sorusuna “Biz Türkiye’nin partisiyiz” yanıtını vermesi dikkat çekti.