Telegram’ın kurucusu Pavel Durov’un Paris’te tutuklanması ve beraberindeki 24 yaşındaki Rus kadın Yulia Vavilova’nın gizemli bir şekilde ortadan kaybolması, teknoloji dünyasında büyük bir yankı uyandırdı. Durov’un tutuklanması, Telegram’ın karşı karşıya olduğu yasal zorlukların bir parçası olarak görülürken, dijital güvenlik, kişisel özgürlükler ve uluslararası hukuk konularında geniş çaplı tartışmalara yol açtı.
Yulia Vavilova’nın Kaybolması ve Aile Endişesi
Durov’un tutuklanmasının ardından Yulia Vavilova’nın nerede olduğu bilinmiyor ve ailesi kızlarına telefonla ulaşamadıklarını ifade ediyor. Vavilova’nın annesi, “Durov’un tutuklandığını medyadan öğrendik ve o zamandan beri Yulia’nın telefonu cevap vermiyor,” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Durov ve Vavilova’nın Seyahat Rutinleri ve Olası Bağlantılar
Olaydan önce, Durov ve Vavilova’nın Azerbaycan’ın Bakü şehrinde kahvaltı yaparken ve Kazakistan’da araba kullanırken çekilmiş görüntüleri ortaya çıktı. Bu görüntüler, çiftin yakın ilişkisini ve seyahat düzenlerini ortaya koyuyor.
Fransız Soruşturması ve Telegram’ın Yasal Sorunları
Fransa’daki savcılar, Durov’un tutuklanmasının Telegram’ın moderasyon eksiklikleri, uyuşturucu satışı, çocuk istismarı ve dolandırıcılık suçlamalarıyla ilgili geniş bir soruşturmanın parçası olduğunu belirtti. Bu durum, Telegram’ın yasal zorluklarını ve uygulama üzerindeki denetim tartışmalarını gündeme getiriyor.
Telegram ve Diplomatik Tepkiler
Telegram, kurucusuna yönelik suçlamaları “saçma” olarak nitelendirirken, AB yasalarına tamamen uyduğunu vurguladı. Ayrıca, Rusya’nın Fransa Büyükelçiliği olayın diplomatik boyutuna müdahil olarak Durov’un serbest bırakılmasını talep etti ve Fransız yetkililerin işbirliğinden kaçındığını öne sürdü.
Sonuç olarak, Durov’un tutuklanması ve Vavilova’nın kaybolması, global teknoloji dünyasında büyük bir şok etkisi yaratırken, uluslararası hukuk ve dijital güvenlik konularında önemli tartışmaları da beraberinde getiriyor.