Tuzla Piyade Okulu’nda, yakasına Atatürk fotoğrafı takmayı reddeden bir grup teğmene yönelik tepki, iktidar yanlısı basın tarafından “cuntacılık” olarak nitelendi. CHP’li Yankı Bağcıoğlu, “Bu tip haberciliği kumpas döneminde çok sık gördük” dedi.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) cemaat yapılanması tartışmaları geçen ay yeniden gündeme gelmişti. İddiaya göre İstanbul’daki Tuzla Piyade Okulu’nda yapılan 10 Kasım Atatürk’ü anma etkinlikleri sırasında bazı teğmenler yakalarına Atatürk fotoğrafı takmayı reddetti. Bu duruma diğer teğmenler tepki gösterdi. Arbede çıktı. Fotoğraf takmayanlardan birisi, şikâyetçi olup darp raporu aldı. Konuya ilişkin Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın hukuk biriminde idari soruşturma başlatıldı. Konuyu TBMM gündemine taşıyan CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’e soru önergesi verdi.
Ancak iddialara yönelik Milli Savunma Bakanlığı’ndan (MSB) doğrudan bir açıklama yapılmazken Anadolu Ajansı’nda konuya ilişkin “MSB kaynakları, iddiayı ‘dezenformasyonun bariz bir örneği’ olarak nitelendirerek konuyla ilgili adli ve idari sürecin başlatıldığını belirtti” ifadeleri yer aldı. Konu dün Yeni Şafak gazetesinde bambaşka bir yorumla yeniden gündeme taşındı. Gazetenin haberinde bahsedilen teğmenin toplu iğne kalmadığı için Atatürk fotoğrafı takmadığı öne sürüldü. Ayrıca aynı teğmene tepki gösteren bir grup teğmen de okul mescidinde namaz kılan öğrencileri “Atatürk düşmanı”, “tarikatçı-cemaatçi”, “irticacı” gibi ifadelerle fişleyen cunta olarak itham edildi.
Konuyu Cumhuriyet’e değerlendiren emekli Tümamiral ve Milli Savunma Bakanlığı’ndan Sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, yaşananlara “kumpas davalarında kullanılan yöntem” diyerek tepki gösterdi.
‘YANIT BEKLİYORUZ’
“Bugüne kadar, MSB tarafından konuya ilişkin açıklama yapılmamasına ve CHP’nin soru önergesine herhangi bir cevap verilmemesine rağmen, Yeni Şafak’ta çok detaylı bilgiler yer almıştır” diyen Bağcıoğlu, “Bu tip öncü haberciliği biz TSK’ye kurulan kumpas döneminde çok sık gördük. Tutuklanacaklarını mahkemeden önce televizyonlardan öğrenenler, savcıdan önce istenen cezaları gazetelerden okuyanlar hâlâ hatıralardadır” dedi.
Haberdeki “Öğrenci alımlarına yönelik iddia ve yönlendirme olduğu” ifadesine dikkat çeken Bağcıoğlu, şunları kaydetti:
“Açık açık MSB tarafından yüz civarı terörist veya marjinal grupların TSK’ye alındığı iddiaları vardır. MSB’nin bu iddia veya iftiraya en kısa zamanda yanıt vermesini bekliyoruz. 15 Temmuz darbe girişimi ve bu ihanete giden süreç sıcaklığını korurken FETÖ dönemini hatırlatan bu tip haberlerle yapılacak yanlış yönlendirmelere, genç subayların hedef gösterilmesine, bunun tasfiye aracı olarak kullanılmasına karşı çıkıyoruz.”
‘FETÖ TAKTİKLERİ GİBİ’
Sürecin kumpas davaları dönemindeki FETÖ basın taktiklerine benzediğine dikkat çeken, Balyoz davasında hapis yatan emekli Kurmay Albay Murat Tulga, “Milli Savunma bakanı bu iddialara yönelik neden ‘Doğrudur, yanlıştır’ diye açıklama yapmıyor?” dedi.
Alnı secdeye varan-varmayan ayrımının çok tehlikeli olduğunu belirten Tulga, “Bu durum TSK’de subaylar arasında ikilik yaratır. Orduyu yıpratır, güveni yok eder. Orduyu siyasallaştırır” ifadelerini kullandı.
TSK’nin bu haberlerle basında hedef haline getirilmesinin en çok emperyalizm ve FETÖ’nün işine yarayacağına değinen Tulga, sözlerini şöyle tamamladı: “Vakit kaybetmeden bu yaratılan algıda payı olan herkes için gereği yapılmalı.”