TBMM Genel Kurulu’nda, AKP ve CHP’li milletvekilleri arasında tartışma yaşandı. AKP İstanbul Milletvekili Adem Yıldırım, İstanbul’da bir parkta İBB’nin kazdığı çukura düşerek hayatını kaybeden 5 yaşındaki Edanur Gezer’in cinayete kurban gittiğini, İstanbul’da kimsenin can güvenliğinin olmadığını ileri sürdü. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, yaşanan olayla ilgili soruşturma başlatıldığını belirterek Meclis, bu tip kazaların peşine düşsün, araştırsın, mahkeme safahatını takip etsin, adalet de yerini bulsun. Var mısınız, yüreğiniz yetiyor mu dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda “İBB çukur” tartışması: ‘Meclis
bu tip kazaların peşine düşsün, araştırsın; yüreğiniz yetiyor mu’
TBMM Genel Kurulu’nda, gündem dışı söz alan AKP İstanbul
Milletvekili Adem Yıldırım Küçükçekmece’deki parkta İBB’nin kazdığı ve içi su
dolu çukura düşen 5 yaşındaki Edanur Gezer’in hayatını kaybetmesini gündeme
getirdi.
“EDANUR ÇOCUĞUMUZU BİZ BURADA CİNAYETE KURBAN VERMİŞİZ”
Yıldırım, “Piknik yapan aile parkta güvenli bir şekilde
çocuğunu koruyamaz hâlde. Çok basit bir olay, basit bir tedbirle engellenmesi
gereken bir kazayı maalesef, İstanbul Büyükşehir Belediyesi kazmış olduğu bu
çamur çukurunu kapatamamış ve Edanur çocuğumuzu biz burada cinayete kurban
vermişiz” dedi.
“CHP’NİN AÇTIĞI ÇUKUR YOK”
Yıldırım’a konuşması sırasında tepki gösteren CHP Aydın
Milletvekili Süleyman Bülbül, “CHP’nin açmış olduğu çukur, diyor ya. Ya,
sizin açtığınız çukurlar bitmedi. CHP’nin açtığı çukur yok” dedi.
“İSTANBUL’UN CAN GÜVENLİĞİ YOK”
Yıldırım, “İstanbul’un can güvenliği yok. Otobüse
binenler otobüste, metrobüse binenler metrobüste kaza yapıyor. Metroya binenler
metroda takılı kalıyor. Pikniğe gidenler parkta çocuklarını ölü olarak teslim
ediyor. CHP’li belediyenin getirmiş olduğu sonuç bu” diyerek konuşmasını
sürdürdü.
“31 MART’A KADAR O İFTİRALARI YAPTINIZ, CEVABINI
ALDINIZ”
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ise yerinden konuşarak
“31 Mart’ta aldın cevabını, hâlâ bu iftiralara devam et. 31 Mart’a kadar o
iftiraları yaptınız, cevabını aldınız” dedi.
Yıldım ise “Biz boşuna demiyoruz CHP demek çamur,
çukur, çöp demek” diye konuştu.
Sataşma gerekçesiyle söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat
Emir, şunları söyledi:
“Biz böyle bir kazanın olmuş olmasından derin üzüntü
duyuyoruz, keşke hiç olmasaydı. Sorumlu bir idare bu durumda hemen soruşturma
başlatır ve adalet talep eder; biz bunu yapıyoruz, korkmayın. Ama sizin neler
yapmadığınızı söyleyeceğim ben şimdi. Daha, Çorlu’da çocuklarını kaybeden anneler
altı yıldır adalet arıyorlar, adaleti bulamıyorlar; mahkeme daha yeni kararı
verdi, haberiniz var mı sizin bundan? Aladağ’da yurtta yanan çocuklar için ne
yaptınız hatırlıyor musunuz? Peki, siz Gökçek döneminde metro kazısında ölüp de
300 metre arkada cenazesi bulunan vatandaşı hatırlıyor musunuz?
“SİYASET ÜRETELİM DİYORSANIZ BAŞKA KAPIYA”
Yüreğiniz yetiyorsa, bakın, bir yavrunun ölümü üzerinden
siyaset yapmayın; ayıptır, yazıktır, günahtır. Cesaretiniz var mı? Gelin, kamu
idaresinin hizmet kusurundan kaynaklı bütün ölümleri araştıralım, var mısınız?
Bütün o yargılama safahatlarının niye on yıl sürdüğünü araştıralım, var
mısınız? Gelemezsiniz, gelemezsiniz. Bir yavrumuz çukura düştü, Allah rahmet
eylesin; tabii ki gereğini yapacağız hiç şüphesiz ama ‘Bunu bir fırsata
çevirelim, bundan yararlanalım, bundan siyaset üretelim’ diyorsanız başka
kapıya.
“VAR MISINIZ; HER ŞEYİ KONUŞALIM”
Çünkü ikiyüzlüsünüz, çünkü bugüne kadar kılınızı
kıpırdatmadınız. Ama gerçekten bu bir vesile olsun sayın vekiller, bundan sonra
bu Meclis, bu tip kazaların peşine düşsün, araştırsın, mahkeme safahatını takip
etsin. Adalet de yerini bulsun; var mısınız, yüreğiniz yetiyor mu? Sayın Hatip
yavaş yavaş bizim olduğumuz noktaya gelecek ama zorlanıyor çünkü onun kulağına
üflemişler: “Çamur çukuru” demişler, iki de bir söylemek zorunda
kalıyor. Şimdi, biz arkadaşlar diyoruz ki: ‘Her şeyi konuşalım.’
“GELİN ARAŞTIRALIM”
Bu ülkede idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan bu belediye
olabilir, kamu olabilir… Gelin araştıralım, üzerine eğilelim siyaset olarak
ve Meclis olarak yapacağımız şey var mı, yok mu bakalım diyoruz. Siz ne
diyorsunuz? Israrla “Bu yavrumuzu konuşalım.” diyorsunuz. Sayın Vekil
burası bir hukuk devletiyse bu iş savcılığın işidir. Bakın, idari soruşturma da
var, savcılık da el altmış; biz, bunları burada konuşamayız. Bakın, bunları
bilmelisiniz. Eğer siz mahkemelerde adalet bıraktıysanız, savcı araştırır,
soruşturur, kovuşturur, mahkeme olur, o safahatları birlikte takip ederiz ama o
5 yaşındaki yavruyu ısrarla konuşmaya çalışmanızı sadece kuru ve kötü bir
siyaset yapmak olarak tanımlıyorum çünkü bunun başka bir açıklaması yok.
Ama gerçekten samimiyseniz, gerçekten siz bu işe kafanızı
takıyorsanız, gerçekten bir gün kalktınız ve 5 yaşındaki bir yavrumuzun
böylesine müessir bir durumda vefat etmesinden rahatsız olduysanız,
vicdanlarınız ayağa kalktıysa bundan önceki o yavruları düşünün, bundan önce
yanan yavruları, kaybettiğimiz canlarımızı da düşünün. Bakın, sizin
iktidarınıza sadece 32 bin işçi iş kazasında hayatını kaybetti. Şimdi bunları
niye konuşmuyoruz? Bunların hepsini alalım, hepsini konuşalım Türkiye Büyük
Millet Meclisi de görevini yapmış olsun.”