ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), uzayda keşfedilen gaz bulutunun içerisinde bira bileşenlerinin bulunduğunu açıkladı.
NASA, evrenimizle ilgili pek çok sorunun cevabının aranmasında yardımcı olması için fırlatılan James Webb Uzay Teleskobu aracılığıyla “IRAS 2A” ve “IRAS 23385” adlı iki genç ön yıldızı tespit etti.
Keşfedilen iki genç ön yıldızların “gerçek bir kimyasal kokteyl” içerisinde yüzdüğünü belirten NASA, ön yıldızların etrafını saran gaz bulutu içerisinde bira bileşenleri bulduğunu açıkladı.
GÜNEŞ SİSTEMİNİN OLUŞUMUNA BENZER BİR SÜREÇ
James Webb Uzay Teleskobu ile iki ön yıldızın etrafını saran gaz bulutunun içinde, “alkol” olarak da bilinen “etanol” moleküllerinin yoğun olduğu tespit edildi.
NASA’nın bulduğu “kokteyl” içerisinde; Etil alkol (Etanol), sirke ruhu olarak bilinen asetik asit, karınca asidi olarak bilinen formik asit, kokusuz bir gaz olan metan, zehirli bir gaz olan formaldehit, kükürt dioksit (sülfür dioksit) bulundu.
“Kokteyl” içerisinde yer alan kükürt dioksit, bilim insanlarını heyecanlandırdı. Bilim insanları, kükürt dioksitin gezegenimizin yer aldığı Güneş sisteminin oluşum sürecinde önemli bir rol oynadığını düşündüklerini belirtti.
“Güneş sisteminin oluşumuna benzer bir süreç” vurgusunda bulunan NASA, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
”IRAS 2A düşük kütleli bir ön yıldızdır, geçirdiği bu süreç ise Güneş sistemimizin başlangıcına benzer olabilir. Bu da IRAS 2A’nın etrafında bulunan bu kimyasalların, Güneş sistemimizin gelişiminin ilk aşamalarında da mevcut olabileceği ve daha sonra Dünya’ya taşınmış olabileceği anlamına geliyor”
ÖN YILDIZ NEDİR?
Ön yıldız, yıldızların oluşum sürecindeki ilk aşamadır. Bu aşamada, yıldızlar henüz tam olarak oluşmamıştır ve yıldızlar arası gaz ve toz bulutları, yerçekimi etkisiyle bir araya gelerek yoğunlaşırlar. Ön yıldızların içinde, gaz ve toz yoğunluğu ve sıcaklık nedeniyle kimyasal tepkimeler gerçekleşmeye başlar. Bu tepkimeler, ön yıldızın merkezinde yüksek sıcaklıklara ulaşmasını sağlar ve sonrasında, yıldızın artan kütle ve gaz yoğunluğu sebebiyle nükleer patlamalar gerçekleşir. Bu, patlamalar sürekli olarak devam eder ve yıldızın ışık yaymasını sağlar. Enerji dengesinin sağlanmasının ardından ön yıldızın, yıldıza dönüşümü tamamlanmış olur.