Macbeth’in iktidar hırsı huzuru öldürdü

Londra Globe tiyatrosunda groundlings-izleyici olma geleneğini tadalım diye düşünmüş kızımız, internetten az sayıda satılan biletleri takip edip almıştı. Shakespeare’in tarihi Globe’unda hem de Machbet izleyeceğimiz için heyecanlıydık. Bir iki dakika geciktiğimiz için başını kaçırdığımız oyuna 10 dakika sonra alınabildik, sessizce girip boş bulduğumuz yere dikildik.

Macbeth’in iktidar hırsı huzuru öldürdü
REKLAM ALANI
Yayınlama: 03.12.2023
A+
A-

Londra’daki Shakespeare Globe yüzyıllardır Shakespeare oyunlarının sergilendiği bir tiyatro. 1599 yılında Shakespeare oyuncular topluluğu tarafından Thames Nehri’nin güney kıyısına yakın Southwark’ta inşa edilmiş. 29 Haziran 1613’te Hepsi Doğru oyununun gösterimi sırasında bir dizi sahne topu ateşlendiğinde fırlayan bir kıvılcımın tiyatronun sazdan çatısı üzerine düşmesiyle çıkan yangınla kül olmuş, neyse ki can kaybı yaşanmamış. 

‘TOPRAKLILAR’ ORADA

1614’te aynı yere ikinci bir Globe Tiyatrosu yapılmış ve 1642 Londra Tiyatrosu’nun kapanmasına kadar açık kalmış. 1997 yılında II. Elizabeth’in Globe Tiyatrosu’na modern bir yorum arayışıyla Shakespeare Globe ilk mekânın yerinden yaklaşık 230 metre uzağa yapılmış, “O” şeklinde açık tavanıyla adeta ahşabın insanı sarıp sarmaladığı üç katlı bir bina. Özenli araştırma, planlama ve hazırlık süreciyle 50 yılda yapılan bir proje. Oyunlar hâlâ kapalı gişe! 1600’lü yılların Londra’sında Globe gibi tiyatrolar popüler oyunlarda üç bine yakın seyirci alırmış. Günümüzde olduğu gibi o zamanlarda da seyirci yerine göre ücret ödermiş. Sözgelimi üst sınıf, soylu seyirci galerilerde konforlu minderlerde oturmak için epey para öderken 1 peniye giren de varmış. İşte o 1 kuruşluk seyirciye sözlük anlamı “Nehir dibinde yaşayan küçük balık” olan Groundlings-Topraklılar denilirmiş. 

Elizabeth döneminde genel halka ve soylu olmayan kişilere verilen admış “Topraklılar”. Pis kokmalarıyla ünlenmişler, zira banyo yapmak 16. yüzyıl Londra’sında yaygın da değilmiş. İki saat avluda ayakta pür dikkat oyun izlemek bir yana yağmurda ıslanır, genelde matine olduğundan güneşli havada yanarlarmış. Kabadayı tavırlarıyla performansı beğenmeyince oyuncuları yuhalar, sahneye yiyecek fırlatır, severlerse tezahürat edip alkışlayarak oyuna katılırlarmış. İzleyicinin üçte birini oluşturan Topraklılara Shakespeare “Anlayanlar” da dermiş çünkü işçi sınıfı olan o izleyicinin oyun üzerindeki etkilerini bilirmiş.

Efendim biz de o akşam tam da onların yerinde 1 kuruşa olmasa da 5 sterlinlik biletlerimizle ayakta Machbet’i izliyoruz. Konumumuz iyi, ayakta dikilmek dışında bir şikâyetimiz yok. Sahneye yakınız, elimizi uzatsak dokunacağımız oyuncular sahneden inip yanımızdan gelip geçiyorlar. Bir taraftan “Bu hoş bir tecrübe olsa da ayakta iki saat dikilmek için pek de genç değiliz diye düşünürken o anda Machbet elindeki kılıcı seyirciye doğru uzatıp da “O önümde gördüğüm hançer mi!” diye haykırdığı sırada iki adım arkamda yaşlı bir adamın yere düştüğünü gördüm. Şaşkınız! Machbet tam da o tarafa baktığı için yine oyunun bir parçası diye düşünüyoruz ama olmadığını çok geçmeden anlıyoruz! Yaşlı adam yere boylu boyunca uzandı ve kalkamadı, kafası nasıl çarpmadı o anı kaçırdım. Yanındaki kişiler ayaklarını havaya dikti, adamın yüzünü gördüm bembeyaz kesildi, gözleri kaydı.

EŞİKTEN DÖNDÜ!

Oyuncular en gerilimli yerinde tam gaz oynamaya devam ederken ilkyardım görevlisi sakin ve hızla yetişti. Kimsede panik yok, ilkyardım yapılırken izleyiciler nefes almadan nereyi izleyeceğini şaşırdı. Adamcağızın gözlerinin kıpırdadığını görünce içime su serpildi. Bir süre oturdu iyice kendine gelmesini beklediler, yalnızmış meğer! Dibinde yardım eden kadını kızı sanmıştım, gözlüklerini yerden alıp montunun cebine koymuştu. Kanın gövdeyi götürdüğü oyunda sahneye sürekli sedyeler gelip gidiyordu ama adamcağıza bir sedye getirmediler de yürüyerek çıkardılar avludan. Gözlüklerini hatırlayıp geri döndü, kadın cebine koyduğunu işaret etti. Tiyatroya izleyici olarak gelip de ölümün kıyısından dönmüştü. 

Londra’ya yolunuz düşerse Globe’da böyle bir tecrübe yaşamak ister misiniz bilmem ama iktidarı ele geçirme hırsı yüzünden işlediği cinayetin ardından çektiği vizdan azabı ve hesaplaşmayı konu alan, hiçbir suçun gizli kalmayacağı, er geç ortaya çıkacağı evrensel mesajlarını veren, 16. yüzyılda yazılıp da günümüzü bu kadar iyi anlatan Machbet oyununu nerede bulursanız izlemeye değerdir! 

“Macbeth’in iktidar hırsı uykuyu öldürdü. Masumiyeti ve huzuru öldürdü!” tiradından bugünkü fark masumiyet ve huzuru öldürenlerin uykuları kaçmıyor, vicdanları sızlamıyor!

[email protected]

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.