İYİ Parti’den istifa eden Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Cem Karakeçili, Cumhuriyet TV’de açıklamalarda bulundu. İstanbul ve Ankara’da ittifak yapılmamasına ilişkin kararı anlayamadığını söyleyen Karakeçili, “Hiçbir şey kazanmayacağın bir seçimde niçin bir kaybettiren oluyoruz” dedi.
İYİ Parti’de yerel yönetimler başkan yardımcısı olarak görev yapan Cem Karakeçili dün, yaptığı açıklamanın ardından istifa etti.
Açıklama metninde “Genel Başkan Sn. Meral Akşener oldukça bilgili bir siyasetçi, fazlasıyla tecrübeli bir orkestra şefi olmasına rağmen, en iyi bildiğini zannettiğimiz enstrümanlara ısrarla yanlış parçalar icra ettirmekte, en iyi bildiğini varsaydığımız notalara da sürekli yanlış basmaktadır” diyen Karakeçili, istifasının sebeplerini Cumhuriyet TV’de anlattı.
“SEÇİME 2 AY KALA MASADAN KALKMAK HATAYDI”
İstifasını hazırlayan sürecin genel seçimlerde İYİ Parti Lideri Akşener’in 6’lı masadan kalkmasıyla başladığını belirten Karakeçili, “Masadan kalkılmadan önce İYİ Parti anketlerde yüzde 15-20 oy alıyordu. Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıkılabilirdi ama seçime 2 ay kala, Türkiye’de gözler üzerinizdeyken ve matematiksel olarak Kılıçdaroğlu’nun ilk turda kazanma ihtimali varken değil. Kalktıktan sonra masaya tekrar oturmak katmerli bir hataydı. Madem o sert üslupla o masadan kalktık bir daha oturmamalıydık. Üçüncü yol iddiasını o zaman ortaya koymalıydık” dedi.
“GENEL BAŞKANIN SİYASETSİZLİK DÖNEMİ İSTİFAMI TETİKLEDİ”
Yerel seçim sürecinde CHP Lideri Özgür Özel’in Akşener ile görüşmesinin ardından, masadan kalkma sürecine ilişkin ve yerel seçimlere ilişkin eleştirilerini Akşener’e ilettiğini söyleyen Karakeçili, “Genel idare kuruluna sormak siyasette vakit kazanmaktır. Kararı genel başkan alırken o kurumları sorumluluk stepnesi yapmaktır. Seçimden sonraki kongrenin ardından şekillenen söylemler, partinin hedefi açısından beni gönül kopukluğuna sürükledi. Ancak bir sorumluluk aldığım için 20 şubatta listeler teslim edilene dek özveriyle işimi yaptım ve sonra istifa kararı aldım.
Masadan kalkma sürecinde genel başkana ulaşarak bunları söyleyecek bir yetkim yoktu ancak ona ulaşarak bunları söyleyebilecek herkese ‘kalkmayın kalkacaksanız oturmayın’ diye yalvardım. Parti kongresinden itibaren partinin savrulduğu pozisyon, partinin kamuoyunda bambaşka biçimlerde konuşulması ve genel başkanın siyasetsizlik dönemi istifamı tetikledi” ifadelerini kullandı.
“HİÇBİR ŞEY KAZANAMAYACAĞIZ NİÇİN KAYBETTİREN OLUYORUZ”
“Herkesin kaybedeceği bir pozisyon alındı” diyen Karakeçili şöyle devam etti:
“İYİ Parti bazı bölgelerde AKP’ye de kaybettirebilir CHP’ye de kaybettirebilir. Genel seçim döneminde Akşener, ‘başbakan olmak istiyorum parlementer sistemi geri getireceğim’ demişti. Büyük ve doğru bir iddiaydı. Geldiğimiz noktada ‘şansımız yaver gitsin de MHP kadar oy alalım’ diye bakılıyor. Birkaç belediye alarak partiyi ayakta tutmak tek hedef. Kime kaybettireceği önemli değil ancak İYİ Parti ne kazanacak? Yüzde 10-15 oy alsa ne olacak?”
İstanbul ve Ankara’yı AKP’nin uzun yıllar sonra kaybetmesinde Akşener ve İYİ Parti’nin büyük payı olduğunu anımsatan Karakeçili, “Hiçbir şey kazanmayacağın bir seçimde niçin bir kaybettiren oluyoruz. Sadece bu iki ilde ittifak yapmamanın bir gerekçesi yok. Ne almayı umuyoruz? Bu belediye başkanları Akşener tarafından uzun süre cumhurbaşkanlığına yakıştırıldı.
“TEŞKİLATLAR İTTİFAK İSTİYORDU”
İyi parti tabanının Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’na oy verebileceğini düşünüyorum. Zaten seçmenimizin oy verdiği isimler bunlar hatta seçmenimizin oyları sayesinde seçildiler. Bugüne kadar o seçmenin bu arkadaşlarımıza karşı hiçbir sorunları olduğunu duymadım. Hür ve müstakil kararı alınırken de teşkilatlara sorulduğunda hatta milletvekillerine sorulduğunda da büyük bir oranla İstanbul ve Ankara’da ittifak yapılması istendi. Hür ve müstakil kararını genel idare kurulunda 35 kişi aldı. Zaten bu kararın ardından pek çok kişi istifa etti. İstanbul ve Ankara’yı ellerimizle teslim etmeyi hiçbir zaman anlayamadım” diye konuştu.
Kendisine başka bir partiden teklif ya da davet gelmediğini belirten Karakeçili, “Böyle bir teklif gelse de ilgilenmem. İstesem bu seçimde belediye başkan adayı da olabilirdim belediye meclis üyesi de olabilirdim. Ben merkez ve makul olan yoldan ayrılındığı için yeniden bunun peşine düşeceğim. Bu siyasete son demek değil. Bu seçim sonuçları ülkede epeyce ses getirecek” dedi.