Hukukçular, Can Atalay için İstanbul Anadolu Adliyesi önünde açıklama yaptı: ‘Yargıdaki siyasi müdahalelere son verilmeli’

Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu, Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) milletvekili seçilen Gezi davası tutuklusu Can Atalay hakkındaki ihlal kararına uyulmaması nedeniyle yapılan ikinci başvuruyu, 21 Aralık’ta görüşerek karara bağlayacak. Gelişmelerin ardından Can Atalay’ın arkadaşları ve meslektaşları, Kartal Hukukçular Derneği İstanbul Anadolu Adliyesi önünde bir basın açıklaması yaptı. 

Burada konuşan Kartal Hukukçular Derneği Başkanı Türkan Kurtulmaz Öztürk, “Hepimizin seçme seçilme hakkına vurulan bir darbedir. Fiili bir engellemedir. Can Atalay hukuka uygun bir şekilde seçildi, milletvekili olmaya hak kazandı. Milletvekili olarak insan hakları komisyonunda yer almakta ama anayasaya aykırı bir şekilde tahliye edilmemekte, fiili olarak özgürlüğü engellenmekte” dedi. “Bu hürriyeti tahdit suçudur” diyen Öztürk, “Bu fiili engellenme hukuka aykırıdır. Anayasa Mahkemesi bu ülkede en üst mercidir. Yargının en üst mercenin hak ihlali gördüğü bu haksız tutuklama olayına karşı ne yazık ki yargının diğer kurumları olan Yargıtay üçüncü Ceza Dairesi ve yine alt mahkeme 13 Ceza Ağır Ceza Mahkemesi bir söz düellosuna başlamış. Güçler savaşı başlamıştır. Biz avukatlar olarak hukukun üstünlüğünü savunuyoruz. Sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz. Yargının saygınlığı yok ediliyor. Yargıya siyasi müdahalelere son verilmeli” dedi. 

HUKUKSUZLUĞUN NİRVANASI 

İstanbul Barosu geçmiş dönem başkanı Mehmet Durakoğlu ise, “Dün tam 600 gün oldu onlar Silivri’ ye yatalı. Ha bugün çıkacaklar, ha yarın derken 600 güngeçti, söze kolay. Bir ceberrut iktidar anlayışının yansıması bu. Kötülüğün de bu kadarı varmış dedirten, hukuksuzluğun da nirvanası. Hukuka aykırılığın değil, düpedüz hukuksuzluğun da kadarı varmış öğreniyoruz” dedi.

TARİHSEL GÖREV

Durakoğlu sözlerini şu şekilde noktaladı:

“Bütün AYM üyeleri tarihsel bir görevle karşı karşıyadır. Ya anayasal bir devletin mahkemesi olacaklar, ya da tarih, bu karar sonrasında yaşanacaklarla ilgili onlara ayrı bir sayfa açacaktır. Bu ülkenin hukukçuları için Anayasa Mahkemesi yaşamsal bir öneme sahiptir. AYM’nin yarından sonra vereceği karar da uygulanmazsa, AYM’nin başkanı zehir zemberek istifa mektubu yazması gerekir. Bir hukuk dersiyle birlikte bırakıp gitmelidir makamı. Öyle olursa hukuk devletine tutunabiliriz. Öyle olursa, yargı reddetmi? olur otoriterizmi ve ‘Ankara’da yargıçlar var’ deriz yeniden.”