Deprem bölgesinde kış korkusu başladı

Türkiye’de 11 ili vuran 6 Şubat depremlerinin üzerinden sekiz ay geçti. Barınma, susuzluk, asbest, ısınma gibi sorunlar sürüyor. Çadır ve konteyner kentlerde yaşayanlar, soğuk kış günlerinden endişe ediyor.

Deprem bölgesinde kış korkusu başladı
REKLAM ALANI
Yayınlama: 14.10.2023
A+
A-

“Kış geliyor. Yağmur, soğuk korkumuz başladı. Ama çıkın diyene kadar burada yaşamak zorundayız. Kaç yıl sürer bilmiyoruz.” 

Türkiye’nin 11 kentini altüst eden 6 Şubat depremlerinden sonra kurulan konteyner kentlerden birindeyiz. En büyük acıyı yaşayan Hatay’ın, Arsuz ilçesinde bir yerleşke bu. Eşi asgari ücretle çalışan iki çocuklu genç kadın Meltem, 408 kişinin yaşadığı kente yaptığımız ziyaret sırasında söylüyor bu sözleri. “Biz zaten kiracıydık. 3 bin lira kira yardımı ile buradan başka yere çıkmamız imkânsız” diye de ekliyor.

Depremin üzerinden sekiz ay geçti. 380 bin binanın hasar gördüğü, 25 binden fazla insanın yaşamını yitirdiği, 500 bin kişinin göç ettiği kentte hâlâ barınma, susuzluk, asbest, ısınma gibi sorunlar devam ediyor. Defalarca gittiğim bölgede hiçbir gelişme yok. Hayatın normale dönmesi için bir gayret de yok. Geleceğe dönük hayaller biraz daha kırılmış. 

Kentin içinde konuştuğum depremzedelerin acıları artık kimse için sır değil. Kimi ailesini kaybetmiş, kimi tüm varlığını. Hayata tutunma çabasındalar ama 25 metrekarelik yaşam alanlarında nasıl olacak belli değil. Bu nedenle bölgeden el çekmemek çok önemli. Her proje bir nefes oluyor onlara…

Bölgeye bu kez geliş nedenimiz depremin en çok etkilediği kadın ve kız çocuklarına yönelik bir proje oldu. Aydın Doğan Vakfı tarafından “Kız Çocukları Geleceği Yeniden İnşa Ediyor” temasıyla yapılan konferansın düzenleyicileri arasında ise Birleşmiş Milletler (BM) örgütleri Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), BM Nüfus Fonu (UNFPA), BM Kadın (UNWomen) vardı. 

Deprem bölgesinde kış korkusu başladı

‘ÖNCELİK KIZ ÇOCUKLARI’

Depremin olduğu ilk saatlerden itibaren bölgedeki kadınları yalnız bırakmayan Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü de bizimleydi. Kadınların depremin acılarını çok daha fazla yaşadığını anlatan Güllü, Mor Yerleşkeler kurduklarını söyledi.

Vakıf Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, “Tıpkı pandemi ve deprem süreçlerinde olduğu gibi, yaşanan derin ve beklenmedik toplumsal olaylar, öncelikle ve en çok kız çocukları ve kadınları etkiliyor. Yaşadığımız acı afetin ilk anlarından itibaren sahada, kız çocuklarımızın ve kadınların sesini duymak ve duyurmak için çalışıyoruz” diye konuştu.

UNICEF Türkiye Temsilcisi Paolo Marchi, UNFPA Türkiye Temsilcisi Hassan Mohtashami ve UN Women Türkiye Ülke Direktörü Asya Varbanova’nın katıldığı ortak oturumda kız çocukları ve genç kadınların yaşadıkları sorunlar ve karşı karşıya oldukları tehditler masaya yatırıldı.

Marchi, “Bu önemli günde tam da bu sebeple, kız çocuklarının kendi toplumlarındaki liderlik rolüne odaklanıyoruz” derken Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Türkiye Temsilcisi Hassan Mohtashami’nin dikkat çektiği konu ise çok önemliydi. Şunları söyledi:

EĞİTİMDEN KOPARILIYORLARErgenlik çağındaki kız çocukları doğal afetlerin meydana geldiği dönemlerde göz ardı ediliyor. Travma geçirmiş, gelenekler tarafından kısıtlanmış, okul ve aile yapılarından, tanıdık sosyal ağlardan koparılmış bu kız çocukları, kalabalıklar içinde görünmez kalabiliyor. Korunmaya ilişkin riskler yükselirken çocuk yaşta, erken ve zorla evlilikler de dahil olmak üzere toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, sömürü ve istismarın arttığına dair raporlar bulunmakta. Bunlara dair eğitimler okullarda verilmelidir. Müfredatı her ülke kendi belirleyebilir.” PSİKOLOJİK DESTEK TALEBİ

Vakıf her yıl Dünya Kız Çocukları Günü öncesinde bir de gençlik çalıştayı düzenliyor. Bu yıl tema “eşitlikçi kentler için yeniden yapılanma” olarak seçilmiş. 96 genç tarafından hazırlanan ihtiyaçlar ve kararlar bildirgesini  Eda Yabancı ve Erce Bilgen okudu. Taleplerinden bazıları şöyle:

Önemli bir yaş döneminden geçiyoruz. Yaşanan travmalar bu dönemde önemli izler bırakır. Belediyeler ve yerel yönetimlerden psikolojik açıdan güçlenebileceğimiz, empati ve anlayış temelli sosyal merkezler yaratmasını talep ediyoruz.Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, sizden artabilecek ihmal, istismar, çocuk işçiliği, çocuk yaşta evlilik, madde kullanımı gibi çeşitli risklere karşı çok güçlü bir sosyal hizmet ağıyla bizi koruyacak ve güçlendirecek adımlar atmanızı bekliyoruz. Bedensel sağlığımız için tabuları yıkın. Regl ilgili hijyen ürünlerini ücretsiz ulaştırın.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.