Geçen haftaki yazımda Batı dünyasında çatlakların oluşmaya başladığını, Ukrayna’ya yönelik tutumun geçen yılkinden çok farklı olduğunu söylemiştim. Ukrayna iç siyasetinde de durum geçen yıldan çok farklı.
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırıya geçmesiyle başlayan savaşın ilk günleriydi: Ukraynalıların büyük kısmı, Kiev’de yaşayan yabancılarınsa hemen hemen tamamı Kiev’den atılırken ben, habercilik hırsıyla Kiev’de kalmıştım. Rus topçusunun giderek yaklaşması bir dert, o esnada gazeteci olduğuma ilişkin belgelerin bana vaktinde ulaştırılamamış olması bambaşka bir dertti. Tam bu sıkıntılı günlerde Kiev’i terketmiş bir Türk ahbabım, bana telefon açmış, bin türlü sıkıntının ortasındaki benden, savaşla ilgili analiz istiyordu. Ben, her şeye rağmen sinirimi koruyup ona Putin’in ve Zelenski’nin nerelerde hata yaptığını söylerken birden “Zelenski mi? Zelenski hata yapmaz! Ukrayna bu savaşı kazanacak!” diye sloganvari bağırmaya başladı. Ben gazeteciyim ya, benim telefonum dinleniyor olabilir diye benim üzerimden Ukrayna yönetimine sadakat gösterisi yapmak istemişti herhalde. Oysa ki, Ukrayna’daki siyasi kültür çok farklı. Ukraynalılar, konuşmalarına “Allah Zelenski’ye zeval vermesin” diye başlamaz. Eleştirilemez hiç kimse yoktur. Evet, devlet geleneği konusunda katetmeleri gereken çok yol olabilir. Kimi zaman da yanlış tercihler yapıyor olabilirler. Fakat siyasi konularda, esnek insanlardır. Ukrayna’daki bu siyasi ortam da hiçbir liderin uzun süre diktatörce davranmasına imkân vermez.
ZELENSKİ’YE ELEŞTİRİLER
Savaşla birlikte toplumun büyük bölümü, Zelenski’nin etrafında kenetlenmiş ve savaşta ülkenin liderini eleştirmenin doğru olmadığını düşünmüştü. Ancak bu hava dağılmaya başladı. Bir taraftan Batı basınında da sürekli sözü edilen şekilde Ukrayna Savunma Bakanlığı’nda yolsuzluk haberlerinin ortaya çıkması, diğer taraftan savaşın getirdiği ağır sonuçlar, Zelenski’ye desteğin sarsılmasına neden oldu. Dış siyaset açısından baktığımızdaysa Batı basınında Zelenski’nin giderek daha sert şekilde eleştirildiğini ve iç politikadaki rakiplerinin veya ona rakip olabilecek kişilerin Batılı yayın organlarında konuştuğunu; orada adeta parlatıldığını görüyoruz. Dünya eski ağır siklet boks şampiyonu, şimdiki Kiev Belediye Başkanı Vitali Kliçko, bunlardan biri. Kliçko, bir Batılı yayın organına Ukrayna Başkomutanı Zalujni’nin geçen ay Economist’e verdiği demeçte Ukrayna karşı taarruzunun başarılı olamadığı şeklindeki değerlendirmesine katıldığını söyledi. Kliçko, “Halkınıza ve yabancı ortaklarınıza bir süre yalan söyleyebilirsiniz fakat sürekli yalan söyleyemezsiniz” dedi. Kliçko’nun eskiden beri hedefinde devlet başkanlığı vardı. Ukrayna’nın batısındaki şehirlerin panolardaki Kliçko’nun boy boy ilanlarına, Batı Ukrayna gazetelerinde Kliçko’ya yapılan güzellemelere bakınca onun belediye başkanlığından ziyade büyük siyasete oynadığı belli oluyor. Zelenski’nin iç politikadaki rakiplerinin Batı basınında giderek daha geniş yer bulması da özellikle ABD’nin Zelenski yönetimine giderek soğuduğunun bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Bir beklentimi tekrarlar edeyim: Önümüzdeki aylar Ukrayna’da ilginç gelişmelere gebe olabilir.
Not: Ukrayna’daki savaş konusunda önceki gün konuşma yaptığım Atatürkçü Düşünce Derneği Kadıköy Şubesi’ne ve etkinliğe ilgiyle katılanlara içtenlikle teşekkür ederim.
[email protected]