Mustafa Kemal Paşa, Mondros Ateşkes Antlaşması’nın ardından 13 Kasım 1918’de İstanbul’a gelir. İşgale karşı bir ses olması için Fethi (Okyar) Bey’le ortak olarak Minber gazetesini çıkarır.
Fakat bu gazete sadece 51 gün yayımlanabilir. Mustafa Kemal Paşa, Sivas Kongresi döneminde İrade-i Milliye adıyla da bir gazete çıkararak alınan kararları duyurmak ister. Gazetenin yazıişlerine Mazhar Müfit (Kansu) Bey getirilir. Bu gazete 1922’nin sonuna kadar Sivas’ta yayın hayatına devam edecektir. Heyet-i Temsiliye 27 Aralık 1919’da Ankara’ya ulaşırken Kemal Paşa bu kez de Hakimiyet-i Milliye adında bir gazetenin çıkmasını ister. 10 Ocak 1920’de Büyük Millet Meclisi’nin arkasındaki Vilayet Matbaası’nda basılan gazete Ankara Hükümeti’nin yayın organı olarak çalışır. Ocak 1921’de de gazetenin başına Nafi (Kansu) Bey geçirilir. Milli Mücadele döneminde Ankara’da çıkarılan bu ilk gazetenin adı 1934’te “Ulus” olarak değiştirilecektir.
GAZETE KAYSERİ’YE TAŞINIYOR
Yunus Nadi bu süreçte 1918’de işe alarak yetiştirdiği Kemal Salih (Sel) Bey’i de Ankara’ya çağırarak gazetenin başına geçirir. Kemal Salih Bey’in yönetiminde parçalara ayrılmış üç tonluk “Augsburg” baskı makinesi kağnılara yüklenir. 19 Ağustos 1921 günü öküzlerin çektiği on kağnının oluşturduğu konvoy, Kayseri’ye doğru yola çıkar. Ayrıca bu konvoyda Yunus Nadi’nin eşi ve çocuklarıyla Saruhan [Manisa] Milletvekili Süreyya (Yiğit) Bey’in eşi de vardır. Konvoy 10 gün sonra Kayseri’ye ulaşır. Kemal Salih Bey hemen ilk sayıyı hazırlar. Anadolu’da Yenigün, Kayseri Vilayet Matbaası’nda basılır ve 1 Eylül 1921’de yayımlanır.
Sakarya Savaşı’nın kazanılmasıyla Yunan ordusu püskürtülür. Gazete, güvenli görülen Ankara’ya çağırılır. 7 Ekim 1921’de Kayseri’deki son sayısını yayımlar ve bir kamyonla malzemeler Ankara’ya taşınır. Bu sürede İstanbul’dan da “Augsburg” baskı makinesinin son parçası gelir. Gazete 22 Kasım 1921’den itibaren yeniden Ankara’da çıkarılır. Yunus Nadi, Sakarya zaferinin ardından kaleme aldığı yazısının sonunda “Yunanistan yıkılacaktır” cümlesini kurar. Bunun zor olduğunu düşünenler Nadi’ye inanmaz. Türk ordusu 9 Eylül 1922’de İzmir’e girince gazetenin hazırlandığı Karaoğlan Caddesi’ndeki ahşap evin önünde toplanan Ankaralılar, “Nadi Bey! Yunanistan yıkıldı” diye coşkuyla tezahürat yapar. Mustafa Kemal Paşa’nın düşüncelerini aktaran, basılmadan önce mutlaka bilgi aldığı ve geceleri de okumadan yatmadığı “Anadolu’da Yenigün” Milli Mücadele döneminde “Mustafa Kemal Paşa’nın Sesi” olarak anılır. [4] Yunus Nadi’nin insanüstü gayretiyle ve kısıtlı imkânlarla çıkardığı gazete Türk basın tarihinde önemli bir yer tutar. Nadi, 7 Mayıs 1924’te Cumhuriyet gazetesini kurar ve Anadolu’da Yenigün gazetesinin adı “Cumhuriyet” olarak değiştirilir. “Gözüm Sakarya’da kulağım İnebolu’da” diyen başkomutanın elinde ise o yıllarda Hâkimiyet-i Milliye ve Anadolu’da Yenigün bulunur.
‘ANADOLU’DA YENİGÜN KURULUYOR’
Yunus Nadi (Abalıoğlu) Bey, 2 Eylül 1918’de İstanbul’da “Yenigün” adında bir gazete çıkarır. 13 Kasım 1918’deki işgalin ardından gazete muhalif çizgisinden dolayı Ocak 1919’da üç gün, Şubat 1919’da da 11 gün kapatılır. Gazete bu sürede “Eski Gün” adıyla yayımlanır. 27 Mart 1919’da ise Yunus Nadi işgal güçleri tarafından tutuklanır. Bekirağa Bölüğü’nde hapsedilir. 11 Ekim 1919’da serbest kaldıktan sonra yine Yenigün’ü çıkarmaya devam eder. 16 Mart 1920’de İstanbul ikinci kez ve resmi olarak işgal edilir. İşgal güçleri 17 Mart’ta Yunus Nadi’nin matbaasına baskın yapar. Fakat Yunus Nadi, inatla gazeteyi çıkarmaya çalışır. 11 Nisan 1920’de Meclis-i Mebusan’ın kapatılmasıyla matbaaya son defa kilit vurulur. Yunus Nadi, Nisan 1920’de Ankara’ya geçer ve Mustafa Kemal Paşa’ya “Paşam Yenigün’ü Ankara’da neşretmek kararındayım” der. Mustafa Kemal memnuniyet duysa da imkânların kısıtlı olduğunu söyler. Yunus Nadi, Hakimiyet-i Milliye’nin bin bir güçlükle basıldığı Vilayet Matbaası’nı inceler. Burada antika sayılabilecek, neredeyse 100 yaşında olan 1827 model “Marinoni” marka baskı makinesinin kullanıldığını görür. Matbaa müdürü Nahit Bey, makinist İhsan ve Dizgici Hakkı Baba, Hâkimiyet-i Milliye ile Yenigün’ü aynı anda basmanın imkânsız olduğunu anlatır.
ANKARA’YA BASKI MALZEMESİ GETİRİYOR
Yunus Nadi, İstanbul’da Yenigün’ü çıkardığı dönemde idare müdürü olarak çalışan Uzun Fahri’ye gizlice bir mektup ulaştırır. Mektubunda “Ankara’ya gideceğiz! Giderken herkes birkaç kasa hurufatı (harf kalıbı) da götürecek!” der. Bu talimatın ardından 17 Mart 1920’de kapatılan Yenigün’de çalışan Uzun Fahri, makinist Halil Bey, başdizgici Kâmil ve dizgici Ali hazırlıklara başlar. Babıâli’de Acımusluk Sokak’ta (bugün Cemal Nadir Sk.) bulunan matbaadaki dizgi makinesi ve kalıplar parçalara ayrılır. Geceleri gizlice İnebolu’ya giden vapurlara yüklenir. İnebolu’ya ulaşan makineler kağnılara yüklenir. Günler süren yolculuk sonunda Ankara’ya ulaştırılır. Yunus Nadi ekibiyle, Karaoğlan Çarşısı içinde, eski ahşap bir evin üst katına bu parçaları taşır ve monte eder. [1] Milli Mücadele döneminde gerek İnebolu gerekse Ankara’da bulunan Enver Behnan Şapolyo da “Ankara’da Karaoğlan Çarşısı’nda, hapishaneye bitişik büyükçe ahşap bir evin bir odasında Anadolu’da Yenigün’ün matbaası kurulmuş oldu” diye anlatır. [2]
BASKI MAKİNESİ BULMAYA ÇALIŞIYOR
Yunus Nadi’nin ekibiyle birlikte hazırladığı Anadolu’da Yenigün 10 Ağustos 1920’de Ankara’da çıkar. Yaklaşık iki ay boyunca sorunsuz basılır. Fakat Vilayet Matbaası’ndaki yaşlı “Marinoni” baskı makinesi sonunda bozulur. Tamir edilse de randımanlı çalışmamaktadır.
Yunus Nadi, İstanbul’daki dostlarına haber salar. Çabaları sonunda sonuç verir ve “Augsburg” marka bir baskı makinesini temin eder. Bu kez de Ankara’ya ulaştırılma sorunu ortaya çıkar. Anadolu’ya gizlice silah ve cephane sevk eden Mim Mim Teşkilatı devreye girer. Makine, dikkat çekmemesi için parçalara ayrılır. 1921’in yazında bu parçalar farklı günlerde işgal güçlerine belli etmeden İnebolu’ya giden vapurlara yüklenir. Belli günlerde İnebolu’dan Ankara’ya kağnılarla getirilir. Karaoğlan’daki ahşap evde birleştirilir. Makinenin çalışabilmesi için tek bir parça kalır ve yine bir sorun çıkar.
Temmuz 1921’de Kütahya- Eskişehir Muharebesi’nde Türk ordusu yenilince Yunan birlikleri Haymana’ya kadar ilerler. Ankara hızla boşaltılır. Meclis’in Kayseri’de çalışabilmesi için hazırlıklar yapılır. Mustafa Kemal Paşa, iki gazeteden Hâkimiyet-i Milliye’nin Ankara’da kalmasını, Yenigün’ün ise Kayseri’ye taşınmasını ister. Bu kararın ardından makinist Halit Bey hızla dizgi makinesini söker, başdizgici Kâmil Bey ve dizgici Mehmet Ali, Fehmi ve Osmanzade Hamdi (Aksoy) beyler harf kasalarını paketler. Yenigün Ankara’dan ayrılmaktadır.
KAYNAK:
[1] COŞAR, Ömer Sami, Milli Mücadele Basını, Gazeteciler Cemiyeti Yayınları, 1964.
[2] KOCABAŞOĞLU, Uygur. “Milli Mücadelenin Sözcülerinden: Anadolu’da Yenigün”. Ankara Üniversitesi SBF Dergisi Cilt 36, Sayı 1, 2015. [İlk yayımlandığı sayı, Yıl 1981 Cilt: 36 Sayı: 1.]
[3] BANOĞLU, Niyazi Ahmet (Haz.), Türk Basınında Mustafa Kemal Atatürk, Gazeteciler Cemiyeti, 1981.
[4] CANPOLAT, Mukaddes, Millî Mücadele Yıllarında Anadolu’da Yeni Gün Gazetesinde Cumhuriyet, Cihan İnkılabı ve Millî Komünizm Meseleleri, Üsküdar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı 11, 2020.