Üniversite ve akademisyenlerin sorunlarını Meclis’e taşıyan CHP İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın, “Kadro tayinleri üniversite yönetimleri tarafından açıkça cezalandırma ve ödüllendirme aracı olarak kullanılıyor. Yeterliliklerini sağlamalarına rağmen kadro tesis edilmeyen akademisyenler ise hak kaybına uğruyorlar” dedi ve “Son beş yıl içerisinde kaç akademisyen üniversitelerden istifa etmiş ya da beyin göçü yoluyla yurt dışına gitmiştir?” diye sordu.
CHP İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın üniversite ve akademisyenlerin sorunlarını Meclis’e taşıdı. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yanıtlaması talebiyle soru önergesi veren Taşkın, “Kadro atamalarında liyakat ilkesine uyulmuyor. Kadro tayinleri üniversite yönetimleri tarafından açıkça cezalandırma ve ödüllendirme aracı olarak kullanılıyor. Yeterliliklerini sağlamalarına rağmen kadro tesis edilmeyen akademisyenler ise hak kaybına uğruyorlar” dedi.
“HAK KAYIPLARI BEYİN GÖÇÜNÜ TETİKLİYOR”
Ünivesitelerde doktor öğretim üyeleri için yeniden atama uygulamasının akademisyenler üzerinde performans ve sözleşme yenilememe baskısını pekiştirerek güvencesizlik yarattığını aktaran Taşkın, “Diğer yandan doktor ya da doçentlik ünvanı almış olan akademisyenlere akademik yeterliliklerine uygun kadro açılmıyor. Bu akademisyenlerin yıllarca araştırma görevlisi/öğretim görevlisi kadrosunda bekletiliyor. Uzun yıllar çalışmalarına rağmen kadro yükseltilmesi yapılmayan akademisyenler düşük ücret ve emeklilik aylığının azalması gibi maddi kayıplara uğruyor. Bu durum son yıllarda yaşanan yoğun beyin göçünün sebeplerinden de biridir. Dolayısıyla konu, bilimsel üretim ve eğitimin kalitesini doğrudan etkilemektedir” diye konuştu.
“AKADEMİDE GÜVENCELİ ÇALIŞMA ŞART”
“2024 yılı itibariyle beş yıl ve daha fazla süreyle kaç akademik personel yükselebilmek için kadro beklemektedir? Son beş yıl içerisinde kaç akademisyen üniversitelerden istifa etmiş ya da beyin göçü yoluyla yurt dışına gitmiştir? Bu sorulara Milli Eğitim Bakanı’ndan yanıt bekliyoruz” diyen Yüksel Taşkın, “Doktorasını tamamlamış araştırma görevlilerinin herhangi başka bir koşul aranmaksızın görevlerinde yükselmeleri ve bütün akademisyenlerin ünvanlarına uygun kadrolara atanmaları gereklidir. Bu koşullar sağlanmadan akademide güvenceli çalışma hayatını gerçekleştirmek mümkün değil” ifadelerini kullandı.
CHP’li Taşkın, Milli Eğitim Bakanı’na şu soruları yöneltti:
2023 yılında üniversitelerden kaç kadro talebi gelmiştir? Bu taleplerin üniversite bazlı karşılanma oranları nelerdir? Kadroların üniversiteler arasında dağıtılması hususunda hangi kriterler göz önüne alınmıştır? 2024 yılı itibariyle beş yıl ve daha fazla süreyle kaç akademik personel yükselebilmek için kadro beklemektedir? Bu konuda çalışma yapılmış mıdır? Son beş yıl içerisinde kaç akademisyen üniversitelerden istifa etmiş ya da beyin göçü yoluyla yurt dışına gitmiştir? Son beş yıl içerisinde kaç akademik personelin iş akdi feshedilmiş ve bunların kaçı mahkeme kararlarıyla geri dönmüştür?Akademik atama ve yükselmelerde kayırmacılık, nepotizm ve ihlaller hususunda YÖK’e kaç ihbar ve şikâyet yapılmış? Ehliyet ve liyakat ilkeleri kapsamında bu konuyla ilgili hangi önlemler alınmıştır?