CHP, içerisinde kamu bankalarından THY’ye, BOTAŞ’tan ÇAYKUR’a kadar birçok devasa kurumu barındıran Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) denetiminin yetersiz olduğuna vurgu yaptı. Kurumların neden milyarlarca lira zarar ettiklerinin araştırılmadığına işaret eden CHP, fonun tamamen Cumhurbaşkanına bağımlı hale getirildiğini kaydetti. Fonun, Hazine ile ilişkisinin de açık ve şeffaf olmadığı belirtildi.
CHP TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyeleri, “TVF 2022 Hesap ve Tablolarının Denetimi ile İlgili Ek Görüş Raporu” hazırladı. 138 sayfalık raporda özetle şu değerlendirmelere yer verildi:
TVF’nin 2022 hesaplarının denetimi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yasal süresi içinde yapılamadı. Denetim raporlarının komisyonda görüşülmesi yasal tarihten 87 gün sonra gerçekleşti.
Denetim raporları ve eklerinin incelenmesi için komisyon üyelerine yeteri ölçüde süre tanınmadı. Denetim faliyeti yetersizdir. TVF’nin ilk başkanının tutukluluğuna neden olan olaylar ve bununla ilgili değerlendirmeler denetim raporlarında yer almadı. Bu konuda Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerine bilgi sunulmadı. TVF’nin telekomünikasyon sektöründe bazı bankaların kaynaklarını kullanarak yaptığı bazı satın almalar ve kurtarmaların TVF’nin mali bünyesini bozucu etkiler yapma ihtimali bulunmaktadır.
‘Niye zarar etti, yok’
Denetim raporlarında TVF bünyesine alınan kuruluşların mali performansları sorgulanmamıştır. Örneğin BOTAŞ’ın, ÇAYKUR’un, PTT’nin TVF bünyesine alındıktan sonra zararlarının yıllar boyunca neden arttığı konusunda herhangi bir araştırma, inceleme veya değerlenmede bulunmamışlardır. TVF bünyesinde kurulan 5 alt fondan sadece bir tanesi faal olup denetim elemanları diğer 4 fonun neden faal durumda olmadığı konusunda da herhangi bir değerlendirmede bulunmamışlardır. TVF, bünyesinde kurulan 10 şirketten 4 adedi, faaliyette bulunan bir adet alt fon 2022 yılında zarar etmiştir. Denetim elemanları TVF bünyesinde kurulan 10 şirketten 4 adedinin ve 1 alt fonun zararlarının nedenini araştırmamış ve detaylı değerlendirme yapmamışlardır.TVF, buna bağlı alt fonlar, şirket ve alt şirketler, kurulma, yönetilme, kaynak tahsisi-finansman, denetlenme açısından tamamen Cumhurbaşkanına bağlı hale getirilmiştir. Cumhurbaşkanının hem Cumhurbaşkanı sıfatıyla hem de TVF Yönetim Kurulu Başkanı sıfatıyla yetki ve görevleri bulunmaktadır. Bu görevlerin aynı kişide birleşmesi hem yönetim hem de denetim açısından idare hukuku prensiplerine göre çok ciddi bir sakatlık yaratmaktadır. TVF, Türkiye’nin son dönemde etkisine girdiği otokratik yapının ve merkeziyetçi siyaset anlayışının sembol yapılarından biri haline geldi. TVF ile Cumhurbaşkanlığı makamı arasındaki ilişkinin bir an önce sonlandırılması gerekir.TVF’nin kaynaklarının son dönemde özellikle haberleşme, enerji ve inşaat sektöründeki borçlu şirketleri kurtarmak için kullanılması, kurumun asıl faaliyet amacı hakkında soru işaretlerine neden olmuştur.
Şeffaflık yok
TVF’nin Hazine ile ilişkisi açık ve şeffaf değildir. TVF bütçe açığı için bir perdeleme işlevi görme işlevine sahiptir. TVF’nin yaptığı borçlanmalar bütçede ve Hazine hesaplarında gözükmemektedir. TVF özellikle kaynak, denetim ve muafiyete ilişkin noktalarda oldukça geniş yetkilere sahiptir. Bu durumun orta ve uzun vadede kamu maliyesi ve idari bakımdan ciddi sakıncalar ortaya çıkarması kaçınılmazdır.TVF’nin Sayıştay denetimi başta olmak üzere çoğu hukuki mevzuattan, vergi ve yükümlülükten muaf tutulması ve aynı zamanda gerçekleştireceği yatırım ve işlemlere yönelik somut bir hedef ortaya koymamış olması fonun ileride yapacağı faaliyetlerin meşruiyetini ve denetimini zorlaştırmaktadır.
‘Tasarım hatası’
Sermayesiz-varlıksız TVF, kurulduğu 2016 yılından bu yana bir tasarım hatası olup, ülke ekonomisinin yönetimi ve kamu iktisadi işletmeciliğinde yepyeni paralel bir yapılanmaya işaret etmektedir. Böylesi bir yapılanmaya sahip olan TVF’nin bir an önce tasfiye edilmesi gereği bulunmaktadır. TVF’nin tasfiye edilene kadar denetiminin TBMM adına Sayıştay tarafından da yapılması ve denetim raporunun TBMM’de ayrıntılı olarak görüşülmesi için ivedilikle yasal değişiklik yapılması gerekmektedir.
Zarar ne kadar ?
TVF Piyasa İstikrar ve Denge (PİD) Alt Fonu’nun 262 bin 500 TL, TVF Bilgi Teknolojileri İletişim Hizmetleri Yatırım Sanayi ve Ticaret AŞ’nin 11 milyar 329 milyon 459 bin 169 TL, TVF Enerji Sanayi ve Ticaret AŞ’nin 2 milyon 914 bin 795 TL, TVF AEL Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş’ nin 263 bin 52 TL ve TVF Rafineri ve Petrokimya Sanayi ve Ticaret AŞ’nin 9 milyon 736 bin 236 TL tutarındaki zararlarının nedeni sadece bağımsız denetim raporlarında yer alan açıklamalar boyutunda incelemiştir. Bu konuda herhangi bir ek değerlendirmede bulunulmamıştır. Denetim elemanları 10 şirketten 4 adedinin ve 1 alt fonun zararlarının nedenini araştırmamış ve detaylı değerlendirme yapmamıştır.