Yalçın, “Teknik ekiplerimizle birlikte profesyonel ve önemlisi hızlı çalışarak böylesi güvensiz ve yığma yapılardan sosyal donatı alanları ve park alanları olan güvenli bir şehir için gece gündüz çalışacağız” dedi.
Türkiye’nin 7 km kare alanı ile yüz ölçümü bakımından en küçük ilçesi olan Güngören, 2019 yılındaki yerel seçimlerde yüzde 53.78 oy alan AKP tarafından yönetiliyor.
Burada yaşayan yurttaşın en büyük sitemi ilçenin kendine ait bir hastanesinin olmaması, sosyalleşme alanlarının bulunmaması ve ulaşımın rahat olmaması. Küçük bir ilçe olduğu için Güngören’de herkesin birbirini tanıdığını söyleyen yurttaşlar ve esnaf, “Burada bir belediye yönetimi olmamış olsa da bu ilçe zaten bir şekilde yönetilirdi” görüşünü savunuyor. Uyuşturucu probleminin çok arttığını belirten ilçe sakinleri, “Okulumuzu yıktılar 6 yıldır yenisini yapmadılar, çocuklarımız mağdur oldu. Evsizler için duş imkanı yapılsın istedik yapmadılar. Parayı istedikleri gibi harcıyorlar ama taleplerimizi yerine getirmiyorlar” diyerek isyan etti.
Üçüncü bölgede yaşadığı için o bölgede olan ilçelerdeki kentsel yapı, ulaşım, trafik ve demografik süreçlere hakim birisi olduğunu söyleyen CHP İstanbul Güngören Belediye Başkan adayı Yüksel Yalçın Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı.
“Biz profesyonel projelerimizle bu ilçeyi daha güvenli kent estetiği olan bir şehre dönüştürmek için proje ve ekiplerimizle birlikte hazırız” diyen Yalçın, “Bu dönüşümün adı biziz” ifadelerini kullandı.
Aday olduğunuz ilçeyi nasıl tanımlarsınız?
Güngören kişi başı nüfus yoğunluğu özellikle bazı mahallelerde ulusal ve uluslararası ortalamaların çok üzerinde olup, başarısız bir şehir planına sahip, kent dokusu bozuk bir ilçe. Binalara, usulsüz verilen imar izinleri ve kaçak katlar denetimsiz ve kontrolsüz yapılaşma bugün itibarıyla 50 binin üzerinde insanımızı can güvenliği açısından riskli bir duruma getirmiştir. Şimdi hep birlikte böyle bir bozuk yapı stoğundan bir şehir meydanı getirmeye çalışacağız. Okul binaları yıkılmış yapılmamış, kentsel dönüşüm adıyla Tozkoparanda binalar yıkılmış yapılmamış vatandaşlar mağdur edilmiş özellikle TOKİ tarafından kentsel dönüşüm başarısız bir şekilde işletilmiş.
İlçenin en temel sorunları nelerdir?
Şehrin temel sorunları bozuk bina stoklarıyla oluşan plansız şehir, kent estetiği olmayan binalaşma. Otoparkları, yeşil alanları kent meydanları olmayan bir ilçe.
Bunları çözmek için önerileriniz nedir?
Güngören Belediyesi’nde KİPTAŞ ‘ın eşleneceği bir firma kuracağız. Kentsel dönüşüm uzlaşma ofislerinde mülk sahiplerini buluşturacağız. Burada kentsel dönüşüm modellerimizi anlatacağız. Bu süreçte hazırlanacak projelerde içinde sosyal donatı alanları, altında otoparkları, bina çatılarında güneş enerji sistemleri olan kendi enerjisini üreten akıllı binalardan oluşan taslak projelerimizi mülk sahiplerine sunacağız.
Bu kapsamda dar gelirli vatandaşlara 7 bin TL, emeklilere ise 9 bin TL kira yardımı desteğimiz olacak, İstanbul içi taşınma maliyetini biz üstleneceğiz. Kentsel dönüşüm, aynı zamanda kentin otopark, yeşil alan, park ve dinlenme alanları, kent meydanları çözümü, trafik yönetimi gibi süreçleri de içerisine alan çok fonksiyonlu bir uygulamadır.
İMAMOĞLU İLE SÖZ VERDİK
2029’daki ilçe hedefiniz nedir?
Öncelikle üstten bakıldığında Güngören’i kiremit tarlasından kurtarmak istiyoruz. Her mahallede kent meydanları olan, acil toplanma alanları, yeşil yeşil alanlar, trafik problemleri büyük ölçüde çözülmüş bir kent olsun istiyoruz. Öte yandan, Merter bölgesi Güngören’in ulusal ve uluslararası pazarda en büyük markaların olduğu tekstil başkenti bir yer. Bu bölgeyi tekstil ve moda merkezi haline getirmek istiyoruz. Belediye bünyesinde kuracağımız Sanayi ve Ticaret platformu üzerinden bölgede istihdam yaratan tüm sanayici ve imalatçı işletmelerimizi destekleyecek birçok programımız olacak. Biz yerel kalkınma ile bölgesel kalkınmayı, bölgesel kalkınma ile ülke kalkınmasını esas alan bir yerel yönetim modeli oluşturacağız.
Eğitim için planlarınız var mı?
İlçemizde yıkılan üç tane okul var bu okulların yapım sözünü verdik Abdi İpekçi ilköğretim okulu, Mehmetçik İmam Hatip ortaokulu, Ergenekon ilköğretim okulu. Bu okullar yıkılalı 3-4 yıl oldu ancak yapılmadı. Bu okulların yapım sözünü İstanbul Büyükşehir Belediye başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu ile verdik ve öncelikli projelerimiz içerisindedir. Ayrıca ilçemizde bulunan bütün okullara temizlik ve hijyen malzemesi dağıtımı, yıllık bakım ve temizliklerinin yapılması, ayrıca çocukların güvenliği için çıkış saatlerinde zabıta güvenlik desteği sağlamayı planladık.
Güngören’de özellikle spor alanında projeleriniz var mı?
İlçemizde 13 tane spor kulübümüz var. Belediye bünyesinde kuracağımız Spor Müdürlüğü’nde oluşturacağımız yönetimde her bir spor kulübü başkanımız yönetim kurulu üyemiz olacak. Kulüplerimize altyapı malzeme, ekipman desteği sağlayacağız ve her bir spor kulübümüzü gençleri teşvik etmek için Spor okuluna dönüştürecek iş modelleri üzerinde çalışıyoruz.
Çocuk, genç ve engelli bireyler için projeleriniz var mı?
Her mahalleye en az bir kreş uygulaması ile çocuklarımızın güvenli bir şekilde kalacağı sistemler oluşturacağız. Öte taraftan özel gereksinimli bireyler için İBB Modeli ÖZGEBİR Merkezleri oluşturacağız. Ayrıca yaş almış büyüklerimiz için Çınarlarımızı ağırlayacağımız fiziksel alanlarımız da projelerimiz arasında yer almaktadır. Belediye bünyesinde bir gençlik Meclisi kuruyoruz.
Proje kitapçığınızda katılımlı yönetimden bahsettiniz tam olarak ne demek istediniz?
Bu seçimin adı mahalli idareler. Biz mahalleleri muhtarlarla birlikte yöneteceğiz. Her bir muhtarlığı belediyemizin ek hizmet binasına dönüştüreceğiz. Dolayısıyla muhtarlar bizim aynı zamanda masa başı çalışma arkadaşlarımız olacaklar. Kısacası, muhtarlarımızla, gençlerimizle, Spor kulüplerimizle, Çınarlarımızla yani bu kenti burada yaşayanlarla birlikte yöneteceğiz.
Geçmiş dönemde yapılan seçimle aradaki yüzdelik farkı nasıl kapatmayı düşünüyorsunuz?
Biz profesyonel projelerimizle bu ilçeyi daha güvenli kent estetiği olan bir şehre dönüştürmek için proje ve ekiplerimizle birlikte hazırız. Sokak sokak, cadde cadde gezerek iş yerlerine, sivil toplum kuruluşlarına, kurum ve kuruluşlara kısaca kamuoyuna yeterli bilgilendirmeleri yaptığımızı düşünüyorum. Bu dönüşümün adı biziz. 1 Nisan bizi bekliyor.