AYM kararına rağmen hukuksuzca cezaevinde tutulan TİP milletvekili Can Atalay’ı, arkadaşları ve meslektaşlarından cezaevinde ziyaret etti. TİP PM Üyesi Avukat Özgür Urfa, Artık yaşadığımız mesele gündemimiz sadece Can Atalay’ın özgürlüğü değildir. Mesele artık sadece Gezi davası da değildir
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Türkiye İşçi Partisi (TİP) milletvekili Can Atalay hakkında verdiği hak ihlali kararının üzerinden iki hafta geçti ancak Atalay hala tahliye edilmedi. Yerel Mahkeme dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne göndermesinin ardından, Yargıtay Başsavcılığı mütalaasında Atalay’ın yasama dokunulmazlığından yararlanamayacağını belirtti.
Can Atalay’ın arkadaşları ve meslektaşları, Silivri’deki Marmara Ceza İnfaz Kurumu’nda Atalay’ı ve Gezi tutuklularını ziyaret etti. Ziyaretin ardından Atalay’ın arkadaşları ve meslektaşları cezaevi önünde bir basın açıklaması yaptı.
TİP Parti Meclisi (PM) Üyesi Avukat Özgür Urfa, “Artık yaşadığımız mesele gündemimiz sadece Can Atalay’ın özgürlüğü değildir. Mesele artık sadece Gezi davası da değildir. Dün itibarıyla Türkiye’de bir anayasal krizi yaşadığımız resmi belgelerle ortaya dökülmüştür. Yargıtay Cumhuriyet başsavcılığı tarafından mütalaa isimli bir belge dava dosyasına girmiştir. Özetle Yargıtay Cumhuriyet savcılığı diyor ki, ‘biz Türkiye Cumhuriyeti anayasasını tanımıyoruz. Biz Anayasa Mahkemesi kararını uygulamıyoruz. Yargıtay 3. Ceza Dairesi de ister uygulasın ister uygulamasın’ şeklinde bir yazı sunmuştur dosyaya” dedi.
Urfa sözlerini şu şekilde noktaladı:
“Gezi davasında yargılanan arkadaşlarımız anayasal düzene karşı suç işlemekle itham edilmektedir. Anayasal düzene karşı suç işleyen birileri aranıyorsa bu yazıları yazan hakim savcılardır. Yargıtay 3. Ceza Dairesi önüne gelen dosyada şuna karar verecek: Biz anayasayı tanıyor muyuz tanımıyor muyuz bunu oylayacaklar. Anayasa Mahkemesi kararını uygulayacağız mı, uygulamayacağız mı? Bunu oylayacaklar. Eğer ki Can Atalay tahliye etmezlerse eğer ki Anayasa Mahkemesi kararını tanımazlarsa bu Türkiye’ye şunu söyleyecekler: bu ülkede yaşayan herkes canı isterse anayasayı tanımayabilir, canı isterse mahkeme kararlarına uymayabilir”
“HUKUKİ GÜVENCE YOK”
“Hukuk skandalıyla karşı karşıya kaldık” diyen Avukat Sibel Aydın da, “Yargıtay Cumhuriyet başsavcılığının verdiği mütalaa bu saatten sonra bu ülkede ideolojisi ne olursa olsun hiçbir bireyin artık hukuki güvencesi olmadığını göstermektedir. Bunun için Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Can Atalay’ı serbest bırakmasını, hukukun üstünlüğüne uygun karar vermesini istiyoruz” dedi.
“BİR BİR HESAP SORACAĞIZ”
Avukat Kemal Aytaç ise “Hiç kimse bugün bu duruma güvenerek, bu iktidara yapışarak onların hakimliğini, savcılığını yaparak kendini kurtaracağını sanmasın. Gün gelecek devran dönecek, değişecek ve bugün bu hukuksuzlukları yapan jem de mahkeme adı altında yargıçlı adı altında yapanların hepsinden bunun hesabını bir bir soracağız” ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Türkiye İşçi Partisi (TİP) milletvekili Can Atalay hakkında verdiği hak ihlali kararının ardından yerel mahkeme, dosyayı Yargıtay 3. Dairesi’ne gönderdi. Yargıtay Başsavcılığı ise Can Atalay’la ilgili mütalaasını Yargıtay 3. Daire’ye gönderdi.
Mütalaada “Seçimden önce suç işleyen milletvekili, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 83/2 maddesinde öngörülen yasama dokunulmazlığından yararlanamayacaktır. Tahliye talebinin reddi veya kabulü konusunda takdir Yüksek Dairenindir” ifadelerine yer verildi.