Sabancı Vakfı’nın kısa metraj filmlere destek olmak için düzenlediği yarışma bu yıl 8. kez yapıldı. Her yıl sinema sektöründen sağlam bir jüriyle, çarpıcı konulara yönelik temalar belirlenen festivalde bu yıl yarışmacılar su krizini filmlerinde işledi. Birinci, animasyon türündeki “Düşlerdeki Hayat” filmiyle yönetmen Can Yeşiloğlu oldu. Yeşiloğlu bu birincilikle 60 bin TL ödül kazandı. Yarışmada ikinciye, üçüncüye ve Sosyal Etki Ödülü’nün sahibine de para ödülü veriliyor.
Kısa metraj türünde film çeken yönetmenlerin görünür olamamak, kendilerine gereken alanın açılmaması, kısa filmlerin maddi getirisi olmaması gibi dertleri var. Biz de hem bu konuyu hem de bu yılki yarışma filmlerini Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması’nın sanat yönetmeni Zeynep Atakan ve Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan ile konuştuk.
EN BAĞIMSIZ TÜR
Zeynep Atakan festivalle ilgili olarak “Bu yıl nitelik olarak çok güçlü işlerin katıldığı bir yıldı. Çok titiz bir ön eleme yapıldı ve o yüzden epeyce yoğun geçti” diye konuştu.
Kısa Film Yarışması’nın genelde izleyici tarafından pek bilinmeyen bir arka tarafı, yan etkinlikleri de var. Çoğu genç ya da kariyerinin başındaki yönetmenler ödül töreninden bir gün önce sinema sektöründe uzman kişi ve usta oyunculardan bir nevi danışmanlık alıyorlar. Yarışma için film çekmek kadar bu buluşmalar da kendilerine büyük katkı sağlıyor. Örneğin bu yılki yan etkinlikte genç sinemacılar Merve Dizdar gibi birçok isimle bir araya gelip konuşma şansı yakaladılar.
Diğer yandan kısa metraj filmleri “öğrenci filmiyle” karıştırmamak ya da bir basamak olarak görmemek gerekiyor. Bu bakış açısının zararlarını ve nasıl önüne geçilebileceğini Atakan şöyle anlatıyor: “Öncelikle bu bakış açısı pratik hayatta böyle algılansa da kısa film bir tür ve en bağımsız tür. Türkiye’de henüz olmasa da kısa film dağıtımı, alım-satım’ yapan ve hatta sadece kısa film çekerek kariyerine devam eden yönetmenler var. Burada en önce ‘öğrenci filmi’ ile ‘kısa film’ arasındaki farkı irdelemek gerekir. Sorunuzun cevabı, film endüstrisine sağlıklı bir bakış açısı geliştirmek için eğitim, network ve mesleki yenilikleri takip etmek gerekir. Yani kulaktan dolma bilgilerle değil, güçlü kaynaklardan bilgi alarak, gelişmeye açık olarak ve süreç odaklı yaşayarak ilerlemek gerekiyor.”
‘KÜRESEL SORUNLARA FARKINDALIK’
Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan ise sinemaya gönül vermiş genç sanatçıların hayatına dokunmak ve onları desteklemekten mutluluk duyduklarını belirterek, “Yarışmanın en önemli özelliklerinden biri, her yıl küresel çapta farklı bir sosyal meseleyi sinema yoluyla ele alarak farkındalık oluşturmaya katkı sağlaması” dedi. Safkan, son üç yıldır finale kalan filmleri sanatsal açıdan değil, toplumsal açıdan ele alarak belirlenen bir filme “Sosyal Etki Ödülü” verdiklerini de dile getirerek, gelecek yıllarda da yarışmayı güncel tutacak yenilikleri imza atacaklarını vurguladı.