İşte Benim Stilim yarışması ile ünlenen Yağmur Taktaş’ın ABD’de ölü bulunmasının ardından memleketi Adana’da toprağa verilirken, ölümüyle ilgili tek şüpheli olan Türk asıllı ABD’li ressam sevgilisi A.C.F. hakkında ise soruşturma başlatıldı. Taktaş’ın annesi Ayhan Taktaş, kızının ölümüne ilişkin ilk kez konuştu.
‘İşte Benim Stilim‘ isimli televizyon yarışmasıyla ünlenen Adanalı sosyal medya fenomeni Yağmur Taktaş, 3 Nisan’da ABD’de fenalaşması sonrası kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Taktaş’ın cansız bedeni, 20 Nisan’da hava yoluyla getirildiği Adana’daki Kabasakal Mezarlığı’nda toprağa verildi. Taktaş’ın ailesi, daha önce darbedilen ve dalağını kaybeden kızlarının ölümüne sebep olduğunu iddia ederek avukatları aracılığıyla Türk asıllı ABD vatandaşı ressam sevgilisi A.C.F.’den şikayetçi oldu.
Sabah’ta yer alan habere göre Taktaş’ın annesi Ayhan Taktaş, kızının ölümüne ilişkin ilk kez konuştu. Ayhan Taktaş, A.C.F.’nin kendilerini ölümle tehdit ettiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“BİZİ ÖLÜMLE TEHDİT ETTİ”
“Kızım kaç defa ayrılmaya çalıştı ama bir türlü kızımın peşini bırakmadı. Üç yıl boyunca zehir etti hayatımızı. Bizi sürekli tehdit ediyordu. “Seni öldürürüm, kızını da öldürürüm, kocanı da öldürürüm” diyordu. Yağmur bizimle yaşıyordu. Evimizin oraya gelip, sokakta bize kaç defa saldırdı. Biz fakir insanlarız, okuma-yazmamız bile yok. Biz baş edemedik bu adamla. Kızımı kurtaramadım. İstanbul’da kızımı otelde öyle kötü dövmüş ki Yağmur’umun dalağını almak zorunda kaldılar. Kızımı döverken videoya çekiyor. Dalağı patlayınca kızım çığlık atıyor. Kızımı o halde bırakıp gidiyor, otel görevlileri kızımı hastaneye yetiştiriyorlar. Kızım şikayetçi oldu, dava açıldı o adama. Davadan ceza alacak diye Adana’ya kızımın yanına geldi. Sonra da tehditle kızımı Amerika’ya götürdü.”
“YAĞMUR ÖLÜRKEN YANINDAYMIŞ”
Ayhan Taktaş, kızlarının ölüm haberini aldıkları anı şöyle anlattı:
“Beni gece yarısı bir numara aradı ve “Kızınız öldü” dedi. Sonra başka bir numara daha aradı “Hastaneden arıyoruz, kızınız öldü” dediler. Nasıl öldü hiçbir şey söylemediler. Daha sonra avukatımız aracılığıyla bir yazışma bulduk. Yağmur ölürken bu adam yanındaymış. Ambulansı o aramış. Kızıma uyuşturucu vermiş. Kızım cinayete kurban gitti. Kızım Amerika’da beni arayıp “Anne beni öldürecek, ben evime dönenemeyeceğim” dedi. Kızımın ölüsü geldi. Kızımı A.C.F. öldürdü. Amerika’da kızımın ölüsünü on günden fazla beklettiler. Oradaki otopsi raporunda kızımın kollarında ve bacaklarında darp izi varmış. Ama ben kızımla ölmeden 3 gün önce görüntülü konuştuğumda Yağmur’un kaşı yarık, vücudunun her yeri morluk içindeydi. Saçları, kaşları kazınmış haldeydi. Kızımı defnetmeden önce yıkanırken de gördüm.
“VÜCUDU DARP İZLERİYLE DOLUYDU; SAÇI, KAŞI KAZINMIŞTI”
“Vücudu darp izleriyle doluydu. Saçı, kaşı kazınmıştı. Kızım bir an önce huzura kavuşsun diye ölüsünü bekletmek istemedik. Amerika’dan gelince defnettik. Ama kızımın öldürüldüğüne eminim. Avukatımız Fethi Öksüz sağ olsun, hukuki süreci başlattı. Kızımın otopsi için mezarı tekrar açıldı. Kızımı o adam öldürdü. İlk önce kızımın dalağını patlattı, sonra da öldürdü. O adama yardım eden de annesidir. Gencecik kızımı toprağa verdim. Kızımı temizlik yaparak büyüttüm. Ne emekler verdim. Çok zor, tek evladımı toprağa verdim. Canım yangın yeri. Keşke kızım hiç o programa katılmasaydı, ünlü olmasaydı da kızımın başına böyle belalar gelmeseydi, kızımı kaybetmeseydim. O adam Amerika’da elini kolunu sallayarak geziyor, benim kızım toprağın altında yatıyor. Çeksin cezasını başka annelerin de yüreğini yakmasın bu cani. O adam yakalanıp, iade edilince kızımın mezarına gidip “Bebeğim artık rahat uyuyabilirsin” diyeceğim.”