Orkestra şefi Nisan Ak müziğin erişilebilir olması için çabalıyor

Orkestra şefi Nisan Ak, son yıllarda ismini sıkça duymaya başladığımız müzisyenlerden. 1991 doğumlu şef, üniversiteden mezun olduktan sonra eğitimini sürdürmek için gittiği ABD’de yaşıyor. Ancak alışılagelmiş göç senaryolarının aksine Türkiye’yle bağını hiç koparmıyor.

Orkestra şefi Nisan Ak müziğin erişilebilir olması için çabalıyor
REKLAM ALANI
Yayınlama: 11.04.2024
A+
A-

Genç şef Nisan Ak, sosyal medyaya çektiği
videolarla müziği herkes
için “anlaşılabilir” ve
“erişilebilir” kılmak için
çabalıyor. Geçmişte kendi sosyal
medya ve YouTube hesaplarından
yaptığı müzikle ilgili bilgilendirici
videolara şimdi Kutsal Motor’un
YouTube kanalındaki “Konuş
Maestra” isimli program da eklendi.

Orkestra şefliği ve klasik müziğe
dair merak edilenleri yanıtlayarak
başlayan seri, şu ana kadar 90’ların
pop nostaljisinin analizinden
ünlü film ve dizi müziklerinin
çağrıştırdıklarına uzanan bir
yelpazede müziğin bambaşka
formlarına ayna tuttu. İlk beş bölümü
yayımlanan “Konuş Maestra”, klasik
müziğe dair önyargıları yıkarak
eğlenceli ve multidisipliner bir anlatı
sunuyor. (Erkek orkestra şefleri için
maestro kelimesi kullanılırken kadın
şefler maestra olarak anılıyor.)

Öte yandan Nisan Ak, 9 Mayıs’ta
Borusan Filarmoni Orkestrası’yla
(BİFO) birlikte piyanist Zee
Zee’ye Zorlu PSM’deki konserde
eşlik edecek. BİFO’nun sezonunu
kapatacak konserde, besteci Zeynep
Gedizlioğlu’nun Borusan’ın siparişi
üzerine bestelediği eserin dünya
prömiyeri yapılacak.
“Ben üniversiteyi bitirene kadar
Türkiye’de okudum. Şimdi uzakta
olabilirim ama kendimi hâlâ çok
borçlu hissediyorum. Sanki müziği
anlatmak, herkese erişilebilir
hale getirmek benim Türkiye’ye
verebileceğim en iyi hediye gibi
hissediyorum. Bu his belki bir
gün sakinler ama o zamana kadar
çalışmaya devam” diyen Nisan Ak ile
konuştuk. 

“EN İLGİMİ ÇEKEN SORU”

Bir müzisyen orkestra şefi olmayı
neden tercih eder? Siz neden bu
yolda ilerliyorsunuz? 

Benim çok ilgimi çeken bir soru
aslında bu. Hep de soruyorum
etrafımdaki şeflere. Nasıl karar verdin
nasıl başladın diye… Birkaç yaklaşım
var. Genel olarak başlangıçlar hep bir
şekilde çaldıkları orkestrayı yöneterek
oluyor ama benim sorum bu değil.
Neden seviyorsun dediğimde de ya
seçim yapma, sorumluluk duygusu
gibi şeyleri seviyorlar ya da hizmet
etmeyi. Benim için daha çok ikinci
sebep geçerli. Ben çocukluğumdan
beri organizasyon, planlama gibi
şeyleri ve müziği çok sevdim. Orkestra
şefliği de böyle bir şey. Müzik ortaya
çıkana kadar müziğin her yönüne
hizmet ediyorsun, organize ediyorsun.
Sonunda da ortaya bir ürün çıkıyor.
Benim için çok heyecanlı bir süreç bu. 

Kendi sosyal medya
hesaplarınızdan program
içeriği tarzında paylaşımlar
yapıyordunuz, Kutsal Motor’la
işbirliği nasıl gelişti?

Ben hâlâ Instagram’da daha
kısa formatta içeriklerime devam
ediyorum (@chillharmonic).
YouTube’da kendi kanalımda bir
şeyler yapmaya çalışıyordum ama
iki problemim vardı. Hem kamerakurgu gibi işlerde çok kötüyüm hem
de bunları öğrenecek zamanım yok.
Evde her şeyi kendi başıma yapmaya
çalıştığımda da çok bunalıyordum.
Kutsal Motor harika bir işbirliği
oldu. Hem daha eğlenceli bir soluk
getirdiler hem de üzerimden büyük
bir yük aldılar. 

“BÖLÜMLER ÇOK EĞLENCELİ”

Program 10 bölüm sürecek
sanırım. Neler konuşulacak?

Biz çektik ilk 10 bölümü. Ama bu
heyecanımız devam ederse ikinci
sezonu da çekeriz bence. Kendi
yaptığım teorik videolardan farklı
oldu. Daha eğlenceli ve erişilebilir
buldum bu formatı açıkçası. Film
müziğinden tutun benim dizi
müziklerinden senaryo tahmin
etmeme kadar çok eğlenceli bölümler
var. Beklerim (gülüyor).

Rol modelleriniz var mı?

Leonard Bernstein TV’de müziği
erişilebilir bir dille anlatmaya çalışan
ilk müzisyenlerden biri. Beni onun
anlatımı gerçekten derinden etkiledi.

“TÜRKİYE İÇİN BU SAYILAR BİR HİÇ”

Size göre Türkiye’de
klasik müzik yeterince ilgi görmüyor yorumları
doğru mu? Bu konu açıldığında “konserlerin yapıldığı yerlerde biletler bitiyor” denir örneğin… Klasik müziğin gelişmiş olduğu ülkelerde Türkiye’den
farklı olan ne?

Evet biletler bitmiş oluyor da Türkiye’de toplam
altı tane devlet orkestrası var. Onun dışında da iki
elin parmağını geçmeyecek sayıda devamlı konser yapan özel orkestra var. 85+ milyona ulaşan ülkede neredeyse hiç
bu sayı. Şöyle karşılaştırma yapayım. Ben Güney Karolina eyaletinde
yaşıyorum. 5 milyon küsur insan yaşıyor toplam.
20 tane senfoni orkestrası var ve iki sene önceki rapora göre 20 orkestranın toplam 11 milyon
dolar hasılatı var. Bu ciddi bir rakam. Bununla geçim sağlayan çok fazla
müzisyen var. Aynı şekilde konserlere katılan on
binlerce seyirci var her
ay. Unutmayın bu 50 eyaletten sadece bir tanesi.
Bu sayılara ulaşalım önce, sonra biletler bitiyor
mu bitmiyor mu onun tartışmasını yapalım. Şu andaki konser sayısı zaten
süper “niş” bir seyirciden
daha fazlasını davet edemiyor.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.