Osmanlı mutfağından günümüze kadar ulaşan Kilis tava, damak çatlatan lezzetiyle iftar sofralarının da vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.
Yörede doğal ortamda yetişen kuzunun etinin usta ellerde zırhtan geçirilmesiyle yapılan Kilis tava, domates, sarımsak, maydanoz, kırmızı biber ve baharatlarla tatlandırılıyor.
Genellikle kentte faaliyet gösteren kasapların hazırladığı, tüm malzemelerin yoğrulduktan sonra tepsiye dizilip üzeri domates ve biberlerle renklendirilen Kilis tava, mahalledeki taş fırınlarda özenle pişiriliyor.
Pideyle tüketilen Kilis tava, kendine has lezzetiyle ramazan ayında da iftar sofralarını süslüyor.
Kente yaklaşık 40 yıldır kasaplık yapan Uğur Kırşanlıoğlu, Kilis tavanın kentin önemli bir lezzeti olduğunu ve her dönem büyük ilgi gördüğünü anlattı.
Kilis Belediyesinin girişimleriyle 2022 yılında Türk Patent ve Marka Kurumunca coğrafi işaretle tescillenen yemeğin il dışından da rağbet görmeye başladığını dile getiren Kırşanlıoğlu, ramazanda lahmacun, oruk kebabı, patlıcan kebabı da yaptıklarını ancak en çok Kilis tavanın talep gördüğünü belirtti.
TESCİLİN ARDINDAN RAĞBET DAHA DA ARTTI
Kilis tavanın tescillenmesiyle il dışından bu yemeği yemek için gelenlerin arttığını belirten Kırşanlıoğlu, “Özellikle ramazanda işlerimiz çok yoğun oluyor. Akşamları siparişleri zor yetiştiriyoruz.” dedi.
Kente gelenlerin mutlaka Kilis tava yediğini ifade eden Kırşanlıoğlu, şunları anlattı:
“Kilis’te en çok tüketilen yemek Kilis tava. Kuzu etiyle yapılıyor. Malzemeleri zırhtan geçirip taş fırında pişiriyoruz. Emek istiyor. Normal zamanlarda çok tüketiliyor. Ramazanda da Kilis tava olmazsa olmazlarımızdandır. İftar için en çok tercih edilen yemek Kilis tavadır. Lahmacun da yeniliyor ama en çok tava tüketiliyor. Çok yoğun bir talep var. Herkesi Kilis tava yemeye davet ediyorum.”