Düzensiz adet görme, sancılı regl gibi belirtilerle ortaya çıkan polikistik over sendromu, yaygın bir hormon sorunudur. Peki bu sendromun kabusunuz olmasını engelleyecek yöntemler nelerdir? İşte Polikistik over sendromuna iyi gelen 7 besin…
Düzensiz adet görme, saç dökülmesi, tüylenme, gebe kalamama, sancılı regl gibi belirtilerle ortaya çıkan polikistik over sendromu, yaygın bir hormon sorunudur. Polikistik over senromu, kadınlarda yumurtalıklar içerisinde bulunan ve genellikle iyi huylu birçok kist şeklinde ortaya çıkarak, kişide aşırı tüylenme, adet düzensizliği, sivilceye neden olan hastalıktır. Her 10 kadından birinde görülebilen polikistik over sendromu, genetik olduğu düşünülen bir yumurtlama problemidir. Peki bu sendromun kabusunuz olmasını engelleyecek yöntemler nelerdir? İşte polikistik over sendromuna iyi gelen 7 besin…
1. Yağlı Tohumlar:
Yağlı tohumlar, polikistik over sendromu gibi hormonal dengesizliklerle mücadele eden kadınlar için önemli birer besin kaynağı olabilir. Özellikle ceviz, fındık, badem gibi yağlı tohumlar, sağlıklı yağlar, antioksidanlar ve proteinler açısından zengin oldukları için polikistik over sendromu olan bireylerin günlük beslenme düzenlerinde yer almaları önerilir.
Polikistik over sendromu, hormonal dengenin sağlanması, kolesterol düzeylerinin iyileştirilmesi ve insülin salınımının düzenlenmesi gibi faktörlerle ilişkilendirilir. Bu noktada, yağlı tohumlar bu sorunlara yönelik çözümlerde destekleyici olabilirler. Özellikle yapılan araştırmalar, cevizin insülin duyarlılığını arttırdığını ve vücuttaki mevcut insülinin kullanılabilirliğini artırarak kan şekeri seviyelerini düşürdüğünü göstermektedir. Ayrıca, cevizin, seks hormonu bağlayıcı globulin seviyelerini arttırarak testosteron hormonunu bağladığı ve böylece serbest androjen seviyelerini düşürdüğü de belirlenmiştir.
2. Balık:
Beslenme uzmanları, haftada en az iki kez balık tüketmeyi öneriyorlar çünkü balık, vücudumuzdaki anti-inflamatuar etkisiyle bilinir. Bu öneri, balıkların içerdikleri omega-3 yağ asitleri sayesinde yapılmaktadır. Omega-3 yağ asitleri, balıklarda bol miktarda bulunur ve ciddi anti-inflamatuar özelliklere sahiptir.
Omega-3 yağ asitlerinin, kolesterol ve insülin seviyelerini olumlu yönde etkilediği bilinmektedir. Bir çalışmada, hafif obez olan PCOS’lu kadınlarda günlük 4 gram balık yağı tüketiminin kan şekeri, insülin, trigliseritler ve LDL kolesterol seviyelerinde azalmaya neden olduğu belirlenmiştir.
3. Ispanak:
Temel Reis’in ıspanak sevmesinin pek çok nedeni vardır. Bu parlak yeşil renkli kış sebzesi, lif ve folat bakımından oldukça zengindir. İçerdiği besleyici maddeler insan sağlığı, doğurganlık (fertilite) ve gebelik açısından son derece önemlidir. Ispanağın sağlık üzerindeki olumlu etkileri göz önüne alındığında, özellikle kış aylarında düzenli olarak tüketilmesi tavsiye edilir. Ayrıca, ıspanağı çok fazla ısıya maruz bırakmadan pişirmek, içerdiği besin öğelerini korumak için önemlidir.
4. Sarımsak:
Binlerce yıldır kullanılan sarımsak, hem ilaç hem de baharat olarak hayatımızda önemli bir yere sahiptir. Ayrıca, sağladığı faydalarla da bilinmektedir. Özellikle ateroskleroz gibi atardamarları etkileyen hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceği ve kolesterol düşürücü etkileri olduğu belirtilmektedir. Bir meta-analizde, sarımsak tüketiminin total kolesterol ve trigliserit seviyelerini düşürdüğü bulunmuştur.
Sarımsağın bir diğer önemli faydası ise, bağırsaklardaki sağlıklı bakterilerin sayısını artırabilen bir prebiyotik kaynağı olmasıdır. Bu özellik, sindirim sistemi sağlığını destekleyerek genel olarak vücudun sağlığını iyileştirebilir. Bu nedenle, düzenli olarak sarımsak tüketmek, hem kalp sağlığı için hem de sindirim sistemi için önemli bir adım olabilir.
5. Kuru Baklagiller:
Kurubaklagiller, sağlıklı bir beslenmenin önemli bir parçasıdır. Kurufasulye, mercimek, nohut gibi kurubaklagiller, yüksek lif içerikleriyle bağırsak sağlığını desteklerken, aynı zamanda mükemmel bitkisel protein kaynaklarıdır. İçerdikleri demir gibi önemli minerallerle birlikte, bu besinler küçük boyutlarına rağmen oldukça besleyicidir.
Diyetinizden kurubaklagilleri eksik etmemek önemlidir. Bu besinlerin çorba olarak, ana yemeklerde veya salatalarda kullanılması, haftada en az 3 gün tüketilmesi önerilir. Bu sayede vücudunuzun ihtiyacı olan lif, protein ve diğer besin maddelerini karşılayabilirsiniz. Kurubaklagillerin tedavi edici gücünden maksimum fayda sağlamak için düzenli olarak tüketmeye özen göstermek gerekir.
6. Zeytin yağı:
Zeytinyağı kalp-damar sağlığı açısından olumlu rolü olan tekli-doymamış yağlardan zengindir. Aynı zamanda içerdiği anti-oksidan öğeleri nedeniyle sağlıklı yağlar listesinde yeri sabit olan yağlardan. Salatalarınızda, sebze yemeklerinizde tercihiniz zeytinyağından yana olmalı.
7. Yumurta:
Yumurta, bizlere sunulan en mükemmel besinlerden biri desek yanılmayız. Yüksek proteinli ve aynı zamanda sarısında omega-3 içeren bir besin yumurta. Ayrıca gebelik için çok önemli ve gerekli bir besin maddesi olan “kolin” den de zengin. Yumurtayı günlük beslenmenizin bir parçası haline getirip, kaliteli protein kaynağı olarak kullanmanızda fayda var.