Muğla’nın Ula ilçesinde yaşayan vatandaşlar, beton santraline karşı eylem yaptı. Eyleme destek veren Ulalı Yönetmen Yüksel Aksu, “Ben bir yönetmen olarak Dondurmam Gaymak’tan İftarlık Gazoz’a kadar, buralarda beton santrali, kireç santrali yapsınlar diye değil, burada kültür turizminin, belde turizminin altyapısını nasıl oluşturabilirim, diye uğraşırken 10 kişilik istihdam için bu görsellik reva mıdır” dedi. AKP’li Ula Belediye Başkanı Özay Türkler ise “Burada bizim sıkıntımız, bu tesis yeni olmamasına karşın yıllardan beri bizim de içinde olduğumuz bir mücadelenin karşısında belediye tarafından mühürlü olmasına rağmen Muğla Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından ruhsat verilmesinde saklıdır” dedi.
Muğla’da Ula ilçesine bağlı Demirtaş Mahallesi Bakla Gediği mevkisinde Ayfa Beton’a ait beton santraline karşı çıkan vatandaşlar, geçen günlerde “Ula’da beton santrali istemiyoruz” başlıklı imza kampanyası başlattı. Dün ise bölgede AKP’li Ula Belediye Başkanı Özay Türkler, Ula Bağımsız Belediye Başkan Adayı Yunusemre Arapoğlu, yönetmen Yüksel Aksu, eski AKP Muğla Milletvekili Orhan Seyfi Terzibaşıoğlu, çevre dernekleri ve bölge sakinleri beton santraline karşı eylem yaptı.
“ULA’YI VE ULALIYI KANSER EDECEK”
Kampanyaya ilişkin yapılan açıklamada, “Bu santralin faaliyete geçmesi halinde, Ula Ovası’nın tarım ürünleri, özellikle de coğrafi işaretli olan Ula sarımsağı, Ula kirazı ve Memecik zeytinleri gibi yerel ürünler büyük zarar görecektir. Ayrıca, biliyoruz ki santralin çevreye zarar vermesi ve sağlık sorunlarına yol açması aşikar. Suyumuza, havamıza zehir salacak, tarımı imkansız kılacak, ormanı ve dağı içindeki on binlerce can ile beraber yok edecek bu girişim, Ula’yı ve Ulalıyı kanser edecek. Toprağımızı değersizleştirecek, çocuklarımızı içinde yaşadığımız cennetten mahrum bırakacaktır” ifadeleri kullanıldı.
Göz Atın
Oğlunu darbedenlere kurşun yağdırdı… 1 kişi hayatını kaybetti!
Datça açıklarında 4 kaçak göçmenin cesedine ulaşıldı
“TOPRAĞINI SAVUNMAYAN, HİÇBİR ŞEYİNİ SAVUNAMAZ”
İnşaat bölgesi karşısında çiftlik evi bulunan Yönetmen Yüksel Aksu, şunları söyledi:
“Bu bir su, toprak, yurt, oksijen savunması. Topraktan kutsal ne var ki bu hayatta? Ben bir yönetmen olarak Dondurmam Gaymak’tan İftarlık Gazoz’a kadar, buralarda beton santrali, kireç santrali yapsınlar diye değil, burada kültür turizmini, belde turizmini nasıl alt yapısını oluşturabilirim, nasıl beldemi Türkiye ve dünyada tanıtırım diye uğraşırken 10 kişilik istihdam için bu görsellik reva mıdır? Arkadaki bina benim, tarla da benim. Bütün sektörüm Bodrum’da, yazlıklarda yaşarken, eğlence sektörlerinde biriktirdiğim parayla bir çiftlik evi yaptım ve çiftçilik yapmak için hayal kurdum. Bir yaz geldik eşimle karşımda bir beton santrali. Sen, benim uyanıp sabah kalktığım yere şu ucubeyi yap, ondan sonrada ‘Yüksel Aksu’nun orada kaçak inşaatı var.’ Yok kaçak inşaatı, plaza o. Ali Ağaoğlu’yla ortak girdik, bu havzada büyük bir site düşünüyorduk, kısmet olmadı betona döndü. Hamasete ve acitasyona ihtiyaç duymuyorum ama sinirleniyorum. Toprağını savunmayan, hiçbir şeyini savunamaz.”
“MÜHÜRLÜ OLMASINA RAĞMEN RUHSAT VERİLMİŞ”
AK Partili Ula Belediye Başkanı Özay Türkler ise, “Burada bizim sıkıntımız, bu tesis yeni olmamasına karşın yıllardan beri bizim de içinde olduğumuz bir mücadelenin karşısında belediye tarafından mühürlü olmasına rağmen Muğla Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından ruhsat verilmesinde saklıdır. Bu konuda giden Orhan Valimiz, bu tesisin açılması ile ilgili söz vermese de Valimizin bilgisi dahilinde ya da haricinde buna ruhsat verildiğini görmekteyiz. Vali yerine de Menteşe Kaymakamı Mehmet Eriş, Vali Vekili olarak imza atmış bulunmakta. Bilmiyorum bunun sonucunda valilik bu ruhsatı geri alabilir mi? Ama biz mutlaka takipçisiyiz” ifadelerini kullandı.
“HALKIN SAĞLIĞINI CİDDİ ANLAMDA TEHDİT ETMEKTEDİR”
Ula Bağımsız Belediye Başkan Adayı Yunusemre Arapoğlu ise tesisin yerinin yanlış olduğunu söyledi. Arapoğlu, “Burada bizim karşı durduğumuz beton santrali yapılması değil burada yapılması meselesidir. Burası hem tarım arazisinde zeytinliklerin, ormanın ortasında. Ula merkeze çok yakın mesafede bulunmasından dolayı, halkın sağlığını ciddi anlamda tehdit etmektedir. Sadece tarımı, endemik hayvanları ve bitkileri değil aynı zamanda da suyu, havayı ne kadar kirleteceği, kanser riskini ne kadar artıracağı bağımsız akademik çalışmalar ile belgelenmiştir. Bunun yanı sıra da beton santrali buraya geldikten sonra da Ula’ya emlak endeksinde çok ciddi zararlar olacaktır. Hiç kimsenin ne turistik olarak ne yatırım olarak, ne ev olarak bir daha beton santralinin dibini değerlendirmeyeceği için Ula halkına hiçbir faydası olmayacak. Bir kuruşu geçmeyecek bir iştir. Burada yapılmasının asıl sebebi anladığımız kadarıyla tepenin arka yamacında Kızılağaç’ta taş ocağı var. Santralin burada olması sahibi beyefendiye lojistik karlılık dışında hiçbir fayda da sağlamıyor” diye konuştu.
“ÇEVREDE BİZ EMANETÇİYİZ”
Eski AKP Muğla Milletvekili Orhan Seyfi Terzibaşıoğlu da “Çevrede biz emanetçiyiz, 100 yıl 1000 yıl sonrasını düşünmek mecburiyetindeyiz. Sonra çocuklarımız, biz onlara temiz çevre bırakmazsak onlar bize ihanet ettiklerimizi hatırlatır ve beddua okurlar” dedi.
Ulalı emekli öğretmen “Buradaki topluluğa ve görevlilere bir şey soracağım, bu kadar devletin bakanların, milletvekilleri, valileri, kaymakamları bunun çevreye zararını bilmiyorlar mı? Bilmiyorlarsa ayrı bir şey. Bilerek yapıyorlarsa yine ayrı bir şey” diye konuştu.
“BURASI TAMAMEN KANUNİ AMA MAALESEF ETİK DEĞİL”
Emekli öğretmenin konuşması üzerine söz alan Belediye Başkanı Özay Türkler, “Her kanuni şey etik olmayabilir. Burası tamamen kanuni ama maalesef etik değil. Yani yeri burası değil. Gerekirse valiyi buraya çağırıp, attığı imzanın neresi olduğunu gösterip başka bir yere taşımasını sağlayacağız. Ben belediye başkanı olarak söz veriyorum, neye mal olursa olsun. Bu tesis burada işlemeyecek” dedi.