Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in “tarikat ve cemaatlerle protokol” çıkışının ardından İslamcı kimliğiyle bilinen İHH ile yeni protokol imzalandı. Cumhuriyet’e konuşan Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, “Daha reşit olmayan çocukların siyasal İslamcı yapıların istismarına açılması, cep harçlıklarına kadar göz dikilmesi kabul edilemez” dedi.
Cumhuriyet; Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in tarikat ve cemaatleri savunan açıklamasına tepkiler sürerken, Cihannüma Derneği’yle “eğitimde işbirliği protokolü” imzaladığını gündeme getirdi.
FİLİSTİN’E YARDIM PROTOKOLÜ
Son olarak 25 Aralık’ta Sakarya İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İslamcı kimliği ile bilinen İnsani Yardım Vakfı’yla (İHH) ve iktidara yakın Memur-Sen’le protokol imzaladı.
Konuya ilişkin İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Memur-Sen Sakarya Başkanı Murat Mengen, Sakarya İHH Başkanı Hasan Engin Sezer; birim yöneticileriyle müdürümüz Ebubekir Savaşçı’yı ziyaret ederek müdürlüğümüz işbirliğiyle düzenlenecek ‘Filistin’e Yardım Kermesi’ne yönelik işbirliği protokolü imzaladılar” dendi.
‘ÇOCUKLARI KORUMAK VATANI KORUMAKTIR’
Cumhuriyet’e konuşan Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, “Bakan Tekin’in Meclis kürsüsünde yaptığı açıklama hafifletilmiş bir itiraf olduğu kadar bir meydan okumadır. Protokollerin büyük bir çoğunluğunda tarikat ve cemaat uzantılı yapılar vardır. Bakanlık eliyle adeta çocuklarımız araçsallaştırılmaktadır” dedi.
Özbay, “Yurt dışındaki cihatçı örgütlere yardım yaptığı iddialarıyla defalarca gündeme gelen İHH ile de protokoller yapmaya devam ediyor. Çocukları korumak vatanı korumaktır. Tüm velilerimizi çocuklarını yakından takip etmeye davet ediyorum. Anlaşılan o ki yalnızca tarikat ve cemaatlerden değil bakanlıktan da korumamamız gerekecek” diye konuştu.
(Kadem Özbay)
‘PİŞKİNLİKTİR, AYMAZLIKTIR’
2017 yılında okul sıraları üzerine koyulan İHH kumbaralarını yargıya taşıdıklarını anımsatan Özbay, “Ne yazık ki yargıdan ‘çocukların dayanışma duygularını pekiştirebilir’ gibi, kumbaraların mevcudiyetini olumlayan garip bir karar çıkmıştı. Yine o tarihlerde MEB’e ‘Toplanan bu paralar nereye harcanıyor’ diye sormuştuk ancak Bakanlık, paranın harcandığı yere dair bilgi sahibi olmadığını söylemiş; adeta akıbetini bilmediği bir para transferine aracılık ettiğini itiraf etmişti. Kamuoyundan da büyük tepki alan bu rezalet açıklamalardan tam 6 yıl sonra yine aynı yapılarla bu tür protokollerin yapılması en hafif tabirle pişkinlik, aymazlık olarak değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.
‘BAKANLIK ÇOCUKLARA EL UZATMALI’
Özbay, “Daha reşit olmayan çocukların siyasal İslamcı yapıların istismarına açılması, cep harçlıklarına kadar göz dikilmesi kabul edilemez. Ayrıca bu tür protokollerle öğretmenler üzerinde de baskı oluşturulmakta bu durum da hukukla bağdaşmaz. Milli Eğitim Bakanlığı, gerici yapılarla bu tür protokol imzalamak yerine halktan toplanan vergileri halkın çocuklarına el uzatmalı, yani işini yapmalıdır. Çocuklarımızı araçsallaştırmaktan, tarikat ve cemaatlerin potansiyel müridi olarak görmekten vazgeçmeli” diyerek açıklamasını sonlandırdı.
Bakan Tekin, TBMM’de yaptığı konuşmada, “Sizin ‘tarikat, cemaat’ dediğiniz, bizim ‘STK’ dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır. Ve ben bu protokollerle bize hizmet eden, destek olanlara da teşekkür ediyorum. Onlarla protokol yapmaya da devam edeceğiz” ifadelerini kullanmıştı.