İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yerel seçimlere ilişkin verdiği mesajda, 2019’un çok daha ilerisinde bir başarıyla kazanmak zorunda olduğumuz ve kazanmak için de her şeye sahip olduğumuz bir seçim olduğunun altını çizelim dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu,
CHP İl Başkanları İstanbul Buluşması’na katıldı.
Burada açıklamalarda bulunan Ekrem İmamoğlu, “Bir
neferi olduğumuz Cumhuriyet Halk Partisi’nin, Türkiye’nin en önemli yapı taşı
olduğunu kabul ediyoruz. CHP’nin varlığı, dünya ölçeğinde siyaset anlamında çok
önemli bir noktadadır. 100 yıllık bir tarihe sahip, ülkemiz ve
Cumhuriyet’imizin 100 yıllık bir partisi vardır, bu çok kıymetlidir. Biz
herhangi bir siyaseti partiye benzemedik, benzemeyeceğiz. Bir iktidarla var
olan ya da iktidardan düştüğü zaman kaybolan bir siyasi parti değiliz”
ifadelerini kullandı.
“Bizleri cezayla, baskıyla yıldırmaya çalışanlar
olacaktır, buna asla boyun eğmeyeceğiz” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Yalan, iftira, kara propaganda gibi hususlar ne bizi
birbirimizden uzaklaştırabilir, ne de ayrıştırabilir. O bakımdan aramıza duvar
örmek, birtakım yalan yanlış ifadelerle bize zarar vermek isteyenlere karşı
açıklıkla, şeffaflıkla, samimiyetle düşüncelerimizi birbirimizin yüzüne ifade
ederek aşmanın yol ve yöntemlerini hep birlikte bulacağız.”
2019’U HATIRLATTI
Yerel seçimlere ilişkin mesaj veren İmamoğlu,
“Önümüzdeki yerel seçimi 2019’un çok daha ilerisinde bir başarıyla
kazanmak zorunda olduğumuz ve kazanmak için de her şeye sahip olduğumuz bir
seçim olduğunun altını çizelim. Siyasetin yol ve yöntemleri değişiyor. 21.
yüzyılın siyaset anlayışında farklı görüşlerin, farklı bakışları içine çeken,
kendi içine kapanan değil; kutusunun dışına çıkan, çerçevesinin dışına çıkan
bir siyaset anlayışının başarılı olacağını asla unutmayalım” ifadelerini
kullandı.
“İLK HEDEFİMİZ YEREL SEÇİMLER”
“Kazanmak için çok çalışıp yepyeni ve çok kuvvetli siyaset
tasarımını ortaya koymalıyız” diyen İmamoğlu, şunları kaydetti:
“İlk hedefimizin yerel seçimler ve başta İstanbul
olduğunu biliyoruz. Üzerimize düşen vazifenin sorumluluğunun da farkındayız.
İkincisi de elbette Türkiye’nin de içinde olduğu, birçok ülkede yükselmeye ve
yerleşmeye çalışan otoriter popülizme karşı tam aksine dayanışmayı, halkçı
mücadeleyi var eden bir süreci genel başkanımızın liderliğinde ortaya koyan
politikaları geliştirmek zorunda olduğumuz biliyoruz.”