CHP Denizli Milletvekili Şeref Arpacı, kekik üreticilerinin sorunlarını Meclis gündemine taşıyarak araştırma önergesi verdi. Arpacı, “Kekik, hem ülkemiz hem de Denizli için stratejik bir ürün. Kekikte dünya pazarlarında varlığımızı sürdürülebilir kılmak ve marka değerimizi korumak için pazar talebine ve miktarına uygun standartlarda kaliteli baharat ve uçucu yağ üretiminin gerçekleştirilmesi önem arz etmektedir” dedi
CHP Denizli Milletvekili Şeref Arpacı, CHP Pamukkale İlçe Başkanı Uğur Coşkun’la yaptıkları saha ziyaretlerindeki tespitlerin ardından kekik üreticilerinin sorunlarını TBMM gündemine taşıdı. Kekik üreticilerinin sorunlarıyla ilgili TBMM Başkanlığı’na araştırma önergesi veren Arpacı, “Dünyada artan kekik talebi ile ülkemizde de kekik üretim alanlarında son 5 yılda önemli bir artış yaşanmıştır. Ülkemiz de dünya kekik pazarında önemli aktörlerden birisidir. Bu nedenle üretimin sürdürülebilirliğinin sağlanması ve ticaret hacminin daha da arttırılması ve dünyanın pazarındaki söz hakkının korunması, küresel pazar payında kekik tarımı ve endüstrisinde doğru adımların atılarak hedef pazarlara istenilen standartlar ve verimlilikte ürün sunulması ve gelişmelerin takip edilmesi ve kekik üreticilerinin sorunların çözülmesi gerekmektedir” diye konuştu.
“KEKİK EKONOMİK AÇIDAN YÜKSEK DEĞER İHTİVA EDİYOR”
Kekiğin Türkiye’de baharat ve uçucu yağ ticaretinde önde gelen önemli tıbbi ve aromatik bitkilerden birisi olduğunu söyleyen CHP’li Arpacı, “Dünyada tıbbi ve aromatik bitkiler, odun dışı orman ürünleri ve baharat gibi sınıflandırmalarda yer alan kekik bitkisi, söz konusu sınıflarda ekonomik açıdan yüksek değer ve önem ihtiva eden bir üründür. Ülkemiz kekik türleri bakımından oldukça zengin bir floraya sahip olmasının yanında, yüksek üretim miktarı ile birlikte dünya lideri ülke konumuna ulaşmış, ‘Türk Kekiği’ marka değeri ile uluslararası standartlarda kabul görmüştür. Ülkemizde kekiğin üretim alanları başta Denizli olmak üzere Manisa, Uşak, Kütahya, Aydın, Antalya ve Hatay illerinde bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.
“KEKİKTE DÜNYA PAZARINDA VARLIĞIMIZI SÜRDÜRMELİYİZ”
Kekik üretiminde Türkiye’den başka İspanya, Fransa, İtalya, Şili, Meksika ve Suriye’nin öne çıktığın aktaran Arpacı, “Ülkemizde 172 bin da alanda kekik tarımı yapılmakta ve toplamda 23.8 bin ton ürün elde edilmektedir. Diğer taraftan yaklaşık 2.2 bin ton kekik de doğadan toplanmaktadır. Elde edilen ürün baharat olarak en fazla Almanya, ABD, Kanada, Fransa ve Birleşik Krallık ülkelerine ihraç edilirken, kekik yağı ihracatında Macaristan başta olmak üzere ABD, Almanya, Kanada ve İspanya ülkeleri ilk sıralarda yer almaktadır. Kekikte dünya pazarlarında varlığımızı sürdürülebilir kılmak ve marka değerimizi korumak için pazar talebine ve miktarına uygun standartlarda kaliteli baharat ve uçucu yağ üretiminin gerçekleştirilmesi önem arz etmektedir” dedi.
“TÜRKİYE’DE KEKİĞİN BAŞKENTİ DENİZLİ”
Türkiye 2021 yılında toplam 199 bin 573 dekar kekik üretim alanına sahip olduğunu aktaran CHP’li vekil, “Toplam 21 bin 174 ton kekik üretimi gerçekleştirmiştir. 2004-2021 yılları arasında kekik üretim alanı indeksi 380 bin 14’e, üretim miktarında ise 302 bin 49’a yükselmiştir. Her yıl üretim alanı ve miktarında artış eğilimi olduğu görülmektedir. Türkiye’de 2021 yılı itibariyle toplam kekik üretim alanların yüzde 92,63’ünü ve toplam üretim miktarının yüzde 86,17’sini Denizli ili oluşturmaktadır” şeklinde konuştu.
“KEKİK DENİZLİ İÇİN STRATEJİK BİR ÜRÜN”
“Denizli ilinde kekik üretimi, üretim alanı, üretim değeri ve il için taşıdığı önem açısından değerlendirildiğinde Denizli ili ekonomisi için önemli bir gelir kaynağı ve stratejik bir ürün olduğu anlaşılmaktadır” diye devam eden Şeref Arpacı, “Tüm bu hususlar dikkate alındığında kekik üretiminde masraf unsurlarının ve maliyetin, karlılığının ve sektöre yönelik uygulanan tarım politikalarının incelenmesi, ekonomik yönden analiz edilmesi, hem üretici (işletme) hem de politika uygulayıcıları açısından önem taşımaktadır. Ayrıca kekik üzerine söz konusu alanlarda yapılan sınırlı sayıda akademik çalışmanın bulunduğu dikkate alındığında özgün bir çalışmaya ihtiyaç duyulduğu görülmektedir. Genel olarak kekik üretiminde yaşanan sorunlar üç temel ana başlık altında toplandığı görülmektedir. Bunlar; üretim aşamasında karşılaşılan sorunlar, girdi ve fiyatta karşılaşılan sorunlar ve pazarlamada karşılaşılan sorunlardır. Kekik üreticisinin üretim aşamasında karşılaştığı sorunların başında hasat döneminde yaşanan yağışların rekolteyi düşürmesi, yetersiz iş gücü, hastalık, yabancı ot, iklim değişikliğinden verim kaybı, kekik bitkisine özel pestisit bulunmaması ve işçi hataları takip etmektedir. Kekik üreticileri genellikle girdi maliyetlerinin yüksek olduğunu ve piyasada oluşan fiyat belirsizliği gibi dalgalanmalardan olumsuz etkilendiklerini dile getirmektedirler. Üreticilerin bir kısmı piyasanın tüccarın tekelinde olmasından şikâyet ederken bir kısmı da pazarlama aşamasında üreticiyi temsil eden tarımsal bir örgütlenmenin bulunmadığını ve bu nedenle piyasada üreticinin etkili olamadığını söylemektedir. Genellikle ihracatçı kekikte standart aramaktadır. Ormandan toplanılan kekik, her zaman bu standardı sağlayamamaktadır. Yalnızca tarladan hasat edilen kekik, dünyadaki artan kekik ihtiyacını karşılamaya yetmemektedir. Köylülerin kekiği kurallara uygun kesmemesi kekiğin verimliliğini olumsuz etkilemektedir. Köylüler kekiği genelde kopartarak toplamakta ve bu da Orman İşletme Müdürlüklerinin amaçladığı rehabilitasyon çalışmalarının sekteye uğramasına neden olmaktadır” sözlerini kullandı.
“ÜRETİCİNİN SORUNLARI ÇÖZÜLMELİ”
Dünyada artan kekik talebi ile ülkemizde de kekik üretim alanlarında son 5 yılda önemli bir artış yaşandığını aktaran Arpacı, “Ülkemiz de dünya kekik pazarında önemli aktörlerden birisidir. Bu nedenle üretimin sürdürülebilirliğinin sağlanması ve ticaret hacminin daha da arttırılması ve dünyanın pazarındaki söz hakkının korunması, küresel pazar payında kekik tarımı ve endüstrisinde doğru adımların atılarak hedef pazarlara istenilen standartlar ve verimlilikte ürün sunulması ve gelişmelerin takip edilmesi ve kekik üreticilerinin sorunlarının belirlenmesi ile bu sorunların çözümü olabilecek tedbirlerin tespit edilmesi amacıyla Meclis bünyesinde bir araştırma komisyonu kurulması gerekmektedir” dedi.