Türk Hava Kuvvetleri’nin güçlenmesi için futbol turnuvası düzenleyen gazetemiz şampiyonluk kupasını da yaptırdı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin yayın hayatını sürdüren en eski gazetesi Cumhuriyet, spor dünyasının da ilklerine imza atan bir kurum. Hem de 1924’ten bu yana. Kuruluş yıllarında dönemin Türk Hava Kurumu (THK) yöneticisi yurtsever Mazhar Müfit Kansu’nun girişimleriyle gazetemiz, “500 Tayyare kâfi değil, bir havacılık havası istiyoruz” futbol turnuvası düzenledi. Cumhuriyet turnuvaya gümüş bir kupa ödülü koyup “çelik kartalları çoğaltmak” üzere 28 Mayıs 1935’te Türkiye’yi göreve çağırdı. Maçların gişe geliri THK’ye bırakıldı. Ülke genelinde maçlar oynandı. O paralar ulusal savunmaya destek sağladı. Gazetemiz, Türkiye’de spor yayıncılığı henüz çok amatörken 21 Mart 1930 tarihinde Cumhuriyet Güreş Müsabakaları’nı organize etti. Atatürk’ün, “Milli sporumuz güreştir” sözü gazete sayfalarında yer aldı. Atatürk, Cumhuriyet’in güreşe olan sevgisi desteği nedeniyle silah arkadaşı ve gazetemizin kurucusu Yunus Nadi’ye teşekkürlerini iletti. Bu iki organizasyonda da Galatasaray Lisesi mezunu kurucumuz, hukukçu Yunus Nadi ve dönemin yazıişleri müdürü Galatasaray üyesi Abidin Daver’in imzası vardı. Sonraki yıllarda Cumhuriyet, bisiklet ve satranç turnuvalarına imza attı. Hatta bir dönem akreditasyon yasaklı olduğu Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nun da isim babalığını üstlendi.
CUMHURBAŞKANLIĞI DESTEK VERDİ
Şu sıralar 59’uncusu tamamlanan dünyanın sayılı bisiklet turlarından 59. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turunu’nun isim babası Cumhuriyet gazetesinin o dönemdeki yöneticisi Abdülkadir Yücelman’dı. 11 Haziran 1963’te, Cumhuriyet’in bisiklet federasyonu ile ortaklaşa çalışmaları sonucu “Marmara Bisiklet Turu” adı altında start alan yarış, daha sonra 1965’te Uluslararası Marmara Bisiklet Turunu’na, aynı yıl da dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in katkıları ile Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turunu’na dönüştü. 11 Haziran 1963 tarihli sayımızda, “Marmara Turu Bisiklet Yarışması başlıyor” başlığı ile duyurusu yapılan turda, gazetemiz ayrıca her etabın birincisine Şeref Mayosu armağan etti. O mayo sonrasında mavi mayoya evrildi. İlk turun ilk etabını (sonradan turu da kazandı) birinci bitiren Rıfat Çalışkan Cumhuriyet’in ödülünü de kazanmıştı. 17 Haziran’da aynı yıl içinde 2. kez gerçekleşen ve ardından Cumhurbaşkanlığı forsunu alan yarışa Cumhuriyet gazetesi yine destek olmuş, Türkiye Bisiklet Federasyonu ile Cumhuriyet çalışanlarından bir motosiklet ekibi oluşturulup yarış takip edilmişti. O yılların duayen gazetcisi Tuncer Benokan da yarışları sürekli izleyip Türkiye’nin ilk bisiklet muhabirleri arasına adını yazdırdı. Ünü dünyanın 1 numaralı spor gazetesi L’Equipe’e kadar duyuldu.
OFSAYT ÇİZGİSİNİ ÇEKEN GAZETE
Yayın politikası nedeniyle sporun farklı branşlar ve renklerini okuyucusuyla paylaşan Cumhuriyet gazetesi, futbolda da önemli bir ilke imza attı. 1986 yılında Taner Kutlay, İbrahim Yıldız ve Fatih Altaylı’nın yönetmenliğinde yayımlanan Spor Eki’nin Haftanın Pozisyonu köşesi, bugünlerde yayıncı kuruluşta en çok izlenen “Ofsayt mı değil mi” tartışmalarına isim babalığı yaptı. Dönemin Antalyaspor Teknik Direktörü ve Cumhuriyet yazarı Adnan Dinçer, İTÜ öğretim üyesi teknik direktör Metin Tükenmez, spor servisi editörü eski futbolcu İbrahim Yıldız ve çizer Levent Efe ile TV’den yayımlanan maçlardaki kritik pozisyonların bire bir çizimini yapan Spor Eki, iddialı yorumlarla okuyucuyu aydınlatmaya çalıştı. Milli Takımlar Teknik Direktörü Sabri Kiraz, Fenerbahçe Teknik Direktörü Yılmaz Yücetürk, Fenerbahçe’nin efsane sol açığı Halit Deringör, Hıncal Uluç, Fikret Ünlü, Hilmi Türkay, Mustafa Ersoy gibi isimler Cumhuriyet’e katkı sağladı.
BASKETBOLU ÖĞRETEN EK
Spor Eki, futbolun yanı sıra basketbola da ayrı bir özen gösterdi. 1980’lerin ortalarında o yıllarda basketbolu henüz bırakma aşamasına gelen sayı kralı Erman Kunter, Beşiktaş basketbol takımının şampiyon kaptanı ve şimdilerde yazarımız Av. Ahmet Kurt, Milli Takım antrenörü Önder Seden ve ekonomist, basketbol yazarı Dr. Deniz Gökçe ile haftanın maçlarını okuyucularına ulaştıran Cumhuriyet, Erman Kunter’le Basketbol Öğretiyoruz köşesiyle Beyaz Gölge’nin TRT’de yarattığı etkinin bir benzerini Spor Eki aracılığıyla gerçekleştirdi. Sonraki yıllarda Levent Yücelman da bu eke destek verdi.
HER BRANŞ, HER SPOR
Cumhuriyet’in Spor Eki geleneği 2000’li yılların başlarında da sürdü. Bir yıl arayla Arif Kızılyalın’ın yayın yönetmenliğinde toplam 500 sayı yayımlanan Cumhuriyet Spor Eki, 60’ın üzerindeki branştan haber, yorum ve söyleşi ile TMOK Fair Play Ödülü’ne değer görüldü. Şimdilerde spor federasyonları başkanlığı ve yöneticiliğini yapan pek çok isim Cumhuriyet’in Spor Ekine katkı sağlarken, jüri başkanlığını dönemin UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik’in yaptığı Cumhuriyet Spor Oscarları Yarışması geleneksel Milliyet Yılın Sporcusu Yarışması ile Türkiye’de gündeme imza attı. Ödül törenlerine spor, iş dünyası, bürokrasi ve siyaset dünyasının önemli isimleri katılırken Cumhuriyet dışındaki gazete ve TV’ler de Cumhuriyet Spor Oscarları Yarışması’nı günlerce haberleştirdi. Şimdiki yazıişleri müdürümüz Özgür Soyer, spor servisi müdürümüz Cumhur Önder Arslan, Ersin Öztekin, Veysel Balkaya ve Sami Gürel spor eklerinin yükünü çeken gazetecilerdi.
TARİHE GEÇEN MANŞETLER
Cumhuriyet gazetesi, Türk sporunun önemli günlerine ışıt tutan bir yayın organı. A Milli Futbol Takımı’nın Berlin’deki maçını, Kopenhag’da Galatasaray’ın şampiyonluğu ile sonuçlanan UEFA Kupası Finali’ni, 2002 Dünya Kupası’nı, Barcelona, Atina, Sydney, Londra ve Pekin Olimpiyat Oyunları’nı yerinde Abdülkadir Yücelman, Hıncal Uluç, Erdoğan Arıpınar, Cüneyt E.Koryürek, Arif Kızılyalın ve Mehmet Güçlü gibi isimlerle izledi spor servisimiz. Cumhuriyet gazetesi haberciliğinin yanı sıra sporun siyasallaşmasına karşı da dik duruş sergiledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Ben kurdum, benim takımım” dediği Başakşehir’in dönemin federasyonunca kollanıp şampiyonluğa oynadığı günlere denk gelen maçtaki 2-0’lık Galatasaray galibiyetini, “Saray değil, Galatasaray” başlığı ile veren Cumhuriyet, uluslararası basın örgütlerinden övgü aldı. 15 Ağustos 1936 sayılı gazetemizin 1. sayfasında ise Yaşar Doğu’nun güreşte kazandığı olimpiyat altını, “İlk olimpiyat zaferimiz” başlığı ile Türkiye’ye duyurulurken Cumhuriyet Berlin’e de muhabir göndermeyi başaran gazetelerdendi.
EŞOFMANI GETİREN CUMHURİYETÇİ
Sporun vazgeçilmesi eşofmandır. Hatta çoğumuz adını bile söylemekte zorlanırız. İşte Türkiye’yi, Türk sporunu eşofmanla tanıştıran isim; Cumhuriyet yazarı, olimpiyat koşan milli atlet Ömer Besim Koşalay’dır. Gençlik yıllarında gönül verdiği atletizme ve spora tüm yaşantısını adayan, Galatasaraylılığı ile de tanınan Ömer Besim Bey, 1924 ve 1928 olimpiyatlarında koştuğu yıllarda özellikle ABD’li atletlerin giydiği spor giysisini Türkiye’ye getirdi. Fermuarlı şekliyle büyük ilgi gören bu giysinin rengi, Koşalay’ın kulüp aidiyeti nedeniyle kırmızıydı. Sonrasında arkadaşlarına da aynı eşofmandan getiren Koşalay, 800 metrede efsane olduğu spora veda ettikten sonra Cumhuriyet gazetesinin en önemli atletizm yazarı oldu. 1956’da ise yorgun kalbi bir Galatasaray-Beşiktaş maçını izlerken durdu, 1950’li yaşların başında hayata veda etti. Yakın arkadaşı atletizmin önemli ismi Neriman Tekil’in çabalarıyla İstanbul’da Ömer Besim Koşalay Kır Koşusu koşulmaya başlandı, Cumhuriyet gazetesi de Nadir Nadi’nin destekleriyle yarış birincisine kırmızı eşofman ve gümüş kupa verilmesini istedi. O yarış bugünlerde 68 yaşında. Ve Cumhuriyet gazetesi aralıksız olarak yarışın büyük erkekler birincisine kupa ve eşofman hediye etme geleneğini sürdürmekte. Cumhuriyet gazetesi kendi adına Satranç turnuvası düzenlemekten de geri kalmayıp satranç sporunun büyümesine de katkı sağladı. 1972’de başlayan Cumhuriyet İstanbul Liselerarası Satranç Turnuvası, genç nesillere düşünmeyi öğretti ve federasyonun destekleriyle bu müsabaka gelenekselleşti. Bu iki organizasyonda da efsane spor müdürü Abdülkadir Yücelman’ın imzası vardır.
100. YILDA GURURUMUZ FİLENİN SULTANLARI
Dünya ve Avrupa şampiyonu olan A Milli Kadın Voleybol Takımımız, Cumhuriyetimizin 100. yılında hepimizi gururlandırdı. Güçlü rakiplerini bir bir geçerek dünya 1 numarasına yerleşen Atatürk’ün kızları, gençlerin ve Türk kadınının idolü olmayı başardı. Ay-Yıldızlı sporcularımız, özellikle kadınlara yönelik şiddetin arttığı günlerde kazandığı şampiyonluklarla hem topluma doğru mesajlar verdi hem de gericiliğe en sert smacı vurdu. Sultanların şimdiki hedefi Paris 2024 Olimpiyatları’nda Türkiye’nin gururu olmayı sürdürmek.