Dünyanın ilk tek uluslu SIRIUS görevi başlıyor: 2 erkek ve 4 kadın, 360 gün boyunca, hiç dışarıya çıkmadan tek bir odada birlikte yaşayacak.
Kısa bir süre önce yaşadığımız küresel COVID-19 salgını, hemen hepimizin tek bir grup insanla uzun süre aynı yakın çevrede yaşamanın getirdiği stresin farkına varmasını sağladı. Bu yüzden, geçtiğimiz salı günü Rusya Bilim Akademisi’nin SIRIUS-23 projesine katılan ve 360 gün boyunca dışarıya çıkmayacak olan 2 erkeğin ve 4 kadının içinde olacakları durumu muhtemelen hayal edebilirsiniz.
SIRIUS PROJESİ KAPSAMINDA BAŞLAYAN DÖRDÜNCÜ GÖREV
Chip’de ayrıntıları verilen haberde altı kişilik ekip, mürettebat komutanı Yuri Sergeevich Chebotarev, uçuş mühendisi Anzhelika Anatolyevna Parfyonova, mürettebat doktoru Ksenia Dmitrievna Orlova ve araştırmacılar Olga Sergeevna Mastitskaya, Ksenia Sergeevna Shishenina ve Rustam Nazimovich Zaripov’dan oluşuyor. Bu altı kişi, önümüzdeki yılı Moskova’nın yakınındaki Biyomedikal Sorunlar Enstitüsü’nün (IBMP) kapalı bir tesisinde geçirecek.
Bu, NASA ve IBMPve’nin ortak bir çalışması olan ve adı “Benzersiz Karasal İstasyonda Bilimsel Uluslararası Araştırma” anlamına gelen SIRIUS projesinde başlatılan dördüncü görev. Daha önceki deneylerde olduğu gibi, mürettebat nominal olarak simüle edilmiş bir Ay görevinde olacak ve yakın uçuş, çok sayıda “iniş” ve yüzey operasyonları gerçekleştirmek, araştırmalar için bir gezici kullanmak gibi simülasyonlar gerçekleştirilecek.
Ancak bu simülasyonlar ilgi çekici olsa da, görevin asıl amacı bunlar değil. NASA, 2019’daki SIRIUS-18/19 görevlerinin başlangıcında “Araştırmanın Ay yüzeyini keşfetmeyle ilgili olmadığını” duyurdu. Ajans bunun yerine, bunların “farklı ülkeleri ve kültürleri temsil eden mürettebatla yapılan uzay uçuşu görevlerinde artan sürelere insan bedeninin ve zihninin nasıl uyum sağladığını daha iyi anlamaya yönelik bir dizi görev” olduğunu açıkladı.
Ancak belirtilen bu amaç, en son başlatılan bu görevin oldukça sıra dışı olmasının da temel sebebini oluşturuyor, çünkü bu sefer NASA çalışmaya dahil değil. NASA Johnson Uzay Merkezi’nde halkla ilişkiler uzmanı Anna Schneider, Space.com’a yaptığı açıklamada, “Ajans, 12 aylık SIRIUS 23 misyonuna katılmıyor” dedi.
Schneider, NASA’nın İnsan Araştırma Programı’nın; gelecekte düzenlenecek insanlı uzay uçuşu görevlerini bilgilendirmek için temel araştırma hedeflerinin tamamlanabilmesini sağlamak amacıyla diğer yerli ve uluslararası analogları değerlendirmenin yanı sıra, “Mürettebat Sağlığı ve Performans Araştırma Analogu (CHAPEA) ve İnsan Keşif Araştırma Analogu (HERA), Antarktika dahil olmak üzere izolasyon araştırmalarına ve diğer Dünya tabanlı analoglara” katıldığını belirtti.
SIRIUS-23, Amerikalıların yer almadığı, tüm mürettebatın Rusça konuştuğu, IBMP için ilk tek dilli izolasyon deneyi olarak tarihe geçiyor. Ayrıca, Colorado Maden Okulu’nda uzay kaynakları alanında doktora öğrencisi ve SIRIUS-19 ekibindeki bilim insanlarından biri olan Anastasia Stepanova, altı mürettebatın dördünün kadın olmasının da dikkat çekici olduğunu belirtti. Stepanova, Space.com ile yaptığı görüşmede “Sirius-23, önceki SIRIUS-17, 19 ve 21 simülasyonlarından birçok açıdan farklı” dedi ve ekledi: “Bir yıl, gemide pek çok biyomedikal deneyle dolu olacak zorlu bir süre.”
Stepanova’nın açıkladığına göre, mürettebatın çeşitli ciddiyetteki teknik arızalarla başa çıkma becerisinin yanı sıra uzun vadeli ve düzenli araç dışı faaliyetlerin ve gece çalışmasının fiziksel sonuçlarının da incelenecek. Ayrıca, şimdiye kadar yapılan testlerde etkilerinin tamamen olumlu olmadığı kanıtlandığı üzere, bu kadar uzun süre izolasyonda kalmanın psikolojik ve sosyal sonuçları da ilgi çekici olacaktır.
İnsanlığın geleceği için Ay’ı ve Mars’ı kolonileştirmeye çalışırken, SIRIUS gibi deneyler bu tür uzun mesafeli keşiflerin gerçekte ne kadar mümkün olduğuna karar verecek.