Konya’da Geyik Dağları’nın 2700 rakımında varlığı 2,5 milyon yıl öncesine dayanan ‘sirk buzulu’ (Çanak buzu, dağların yamaçlarında oluşur) bulundu. Prof. Dr. Adnan Pınar, Geyik Dağları’nın üzerinde bulunması son derece önemli bir numune dedi.
Doğa gezgini Hasan Hüseyin Kahriman, Orta Toros Dağları’nda, Taşeli Platosu’nda kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanan Konya, Karaman ve Antalya’nın sınırlarını oluşturan 2877 rakımlı Geyik Dağları’na gezintiye çıktı.
Kahriman, gezinti sırasında dağın 2700 rakımında buzul yatağı olduğunu tespit etti. Buzul yatağını inceleyen Necmettin Erbakan Üniversitesi Coğrafya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adnan Pınar, bunun sirk buzulu olduğunu söyledi.
“ÇOK ENTERESAN VE ÇARPICI”
Küresel ısınma nedeniyle buzulun ortaya çıkmış olabileceğini ifade eden Prof. Dr. Adnan Pınar, şu ifadeleri kullandı:
“Geyik Dağları’nın İç Anadolu’ya bakan kısmında gezgin arkadaşımızın bulmuş olduğu buzullar da görüntülerden anladığımız kadarıyla eski bir sirk buzulu. Dağın kuzey yamaçlarında çukur sirk diye bahsettiğimiz alanlarda biriken binlerce yıllık birbiri üzerine yağan karın oluşturduğu büyük bir buzul örtüsü. Bunlar bu kuraklaşmaya bağlı olarak üzerindeki daimi kar kütlesinin erimesiyle günümüzde açığa çıkan sirk buzulu. Çok enteresan gerçekten çarpıcı, bu katmanların görüntülenmesi, net olarak izlenmesi, her sene yağan karın o katmanların bir sonraki yıl yağan karla buzullaşması ortaya çıkıyor. Detaylı arazi çalışması, ölçümler ve örneklerle çok daha net konuşmayı sağlayacak bilgiler ortaya çıkartabilir.”
“BUZULUN GÖRÜNTÜLENMESİ BİLİMSEL ANLAMDA ÇOK ÖNEMLİ”
Küresel iklim değişikliği sonucu buzulun ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Pınar şöyle konuştu:
“Görüntülerden anladığımız kadarıyla buranın eski bir sirk buzulu alanı olduğu üzerinde bulunan kar örtüsünün ısınmaya bağlı olarak eriyip ortadan kalkmasıyla, zirveden kopan kaya parçalarının da bu buzulun üzerini kapladığını görebiliyoruz. İlerleyen süreçte iklimin nasıl bir durum ortaya çıkartacağını bilemiyoruz ama yaşanan kuraklığa bağlı olarak artık bu buzulun tekrar bir kalıcı kar örtüsü altında kalmadan eriyerek daha küçük bir alana doğru gideceğini düşünüyorum. Görünen ve bugün yaşadığımız iklim böyle bir durumu ortaya çıkaracağını ortaya koyuyor. Bu buzulun yaşanan kuraklığa bağlı olarak ortaya çıkmasıyla ve sizin de bunu görüntülemenizle gerçekten bilimsel anlamda çok iyi bir hizmet oluyor. Bilim insanlarının burada detaylı çalışmalarla birtakım verilere ulaşılacağını düşünüyorum.”
“BURANIN BULUNMASI VE GÖRÜNTÜLENMESİ ÇOK ÖNEMLİ BİR İŞ”
Yok olduğu bilinen buzulun ortaya çıkmasının önemine değinin Prof. Dr. Pınar, şöyle konuştu:
“Bir doğasever arkadaşımızın kendi imkanlarıyla burayı bulması ve sizin sayenizde görüntülenmesi çok önemli bir iş. Bu bilimsel anlamda Türkiye’de var olduğu yerler ki bunun 2,5 milyon yıl ile 10-15 bin yıla kadar süreçte oluşan ve ülkemizin buzullaşmaya uğrayan bölgelerinin, özellikle dağların kuzeye bakan yamaçlarında bu tarz sirk buzullarının var olduğunu biliyoruz ama bunların çoğu eriyip ortadan kalkmıştır. Bu açıdan baktığımız zaman burası Geyik Dağları’nın üzerinde bulunması son derece önemli bir numune. Bunun bilimsel anlamda detaylı olarak incelenmesinin yapılması, bilime de çok önemli bir katkı sunacağı kanaatindeyim.”
BİLİM İNSANLARINA DAVET!
Hasan Hüseyin Kahriman ise, buzul yatağını birkaç yıl önce fark ettiğini ancak, karla kaplı olması nedeniyle tam belirleyemediğini belirtti.
Bu yıl yağışların az olması ve dağın zirvesindeki karların kısa sürede erimesini fırsat bilip tekrar Geyik Dağı’na tırmanış yaptığını ifade eden Kahriman, şunları kaydetti:
”Bu yıl, en az kar yağışı olduğunu uzmanlar söyledi. Hemen aklıma Geyik Dağları geldi ve buraya tırmandım. Bu bölgeye geldiğimde uzaktan bir çakıl tabakası olduğunu, üzerinde de çukurlar olduğunu fark ettim. Yaklaştıkça çakıl tabakasının altında buz kütlelerini gördüm. Görünce çok şaşırdım. Hayatımda ilk kez gördüğüm bir şeydi. Buz kütlelerinde katmanlar olduğunu fark ettim. Ben bu buzul yatağını kendi imkanlarımla buldum ama buraya bilim insanlarını davet ediyorum. Buzulların hemen üstünde bir ardıç ağacı parçası buldum. Bunun da incelenmesini istiyorum. Geleceğe ışık tutacağına inanıyorum. Geyik Dağları’nın korunmasını istiyorum. Dağcı arkadaşların çok sık geldiği bir yer burası ama dağcıları uyarıyorum. Buraya artık gelmesinler çünkü buzullar ortaya çıkınca çukurlar oluştu. Tehlikeli bir bölge oldu.”